Ameliyatsız Zayıflama Yöntemi: Mide Botoksu - Doktor Makaleleri
Bize ile Bağlan
All On Four İmplant Tedavisi

Mide Botoksu

Ameliyatsız Zayıflama Yöntemi: Mide Botoksu

Yayınlanan

üzerinde

Mide botoksu endoskopik yöntem ile mide duvarına botoks maddesinin farklı bölgelere enjekte edilmesidir. Bu şekilde midenin boşalmasının geciktirilmesi hedeflenmektedir.
Botoks diye yaygın olarak bilinen maddedini esas adı botilinium toksindir. Botilinium toksin Clostridium Botilinum adlı bir bakterinin toksinidir. Botoks yada doğru adlandırılmasıyla botilinum toksinin tıpta estetikten ciddi hastalıklara kadar çok yaygın kullanımı vardır. Botoksun asıl etkisi kaslar üzerinde olur. Botoks kasların kasılmasını engelleyerek kaslarda 4-6 ay arası süren hareketsizlik yada bilinçli oluşturulan yapay bir felç oluşturur. Botoks üzerine enjeksiyon uygulanan kası bloke eder, diğer kaslara etki etmez.

Botoksun en sık kullanım alanı yüzdeki kırışıklıkların engellenmesinde, yemek borusu alt uçta görülen bazı yutma güzçlüklerinin tedavisinde ( Akalazya) , Şiddetli mide kasılmaları ve kusmalarla seyreden Gastrik Parezi adlı bir mide hastalığında, bazı kas iskelet hastalıklarında ve makat çatlağı olarak da bilinen anal fissür hastalığındadır.

Botoksun allerji veya başka yan etki oluşturma riski çok çok az olduğundan çok güvenli bir ilaçtır. Yıllardır Tıpta güvenle ve başarıyla kullanılan botoksun ameliyatsız obezite tedavisi için kullanılması oldukça yeni bir uygulamadır. 2-3 yıldır uygulanan mide botoksu dünyada da giderek artmaktadır. Amerikada John Hopkins Üniversitesi tarafından devam ettirilen Botoksla zayıflalama programı mevcuttur.

Mide Botoksu Nasıl Kilo Verdirir?
Esasen mideye uygulandığında botoks etkisini midenin düz kasları üzerinde gösterir. Midenin düz kasları botoksa maruz kaldığında eskisi kadar hızlı ve güçlü kasılmaya son verirleri.

Temel olarak midedeki kasılmalar yani mide peristaltizm dalgaları gıdaların mideden ilerleyip ince barsaklara ilerlemesi görevi görürler, böylece hızlıca barsaklara giden gıdalar buradan emilir ve kalori olarak bünyemize karışırken, gıdasını kaybedip boşalan midede ise tekrar acıkma durumu söz konusu olur.

Yani botoksla kasılması yavaşlatılan mide aslında gıdaları hızla boşaltamaz, yani dolu kalır. Mide dolu kaldığında gıda emilimi de yavaşlar ve acıkma daha az olur. Botoksun mide üzerindeki diğer bir etki ise mide asidini alatması ve mideden salınan GHRELİN adlı iştah hormonu seviyesinin düşümesidir. Böylece daha az acıkma hissi, daha çok tokluk hissi oluşur. Bünyemize daha az kalori girmiş olur.

Mide Botoksu Nasıl Uygulanır?
Mide botoksu Gastroskopi veya Üst Sindirim Sistemi Endoskopisi diye bilinen işlemle uygulanır.

Endoskopisi ünitesinde genel anestezi alan hastaya önce endoskopik tüm mide ve on iki parmak barsağı incelemesi yapılır, enjeksiyona engel bir durum yoksa botoks çok ince bir iğne vasıtasıyla mide duvarındaki kaslara uygulanır.

Mide Botoksu Uygulaması Ne Kadar Sürer?
Değişmekle birlikte mide botoksu işlem ortalama 20- 30 dakika kadar sürecektir. İşlem sonunda hasta iyice uyanıp kendine gelmesi ve dinlenmesi için 60 dk dinleneceği dinlenme odasına alınacaktır.

Mide Botoksu Uygulaması Ağrılı mıdır?
Mide Botoksu uygulaması ağrılı değildir, genel anestezi altında yapıldığından hasta herhangi bir ağrı veya rahatsızlık duymaz. İşlem bittikten bir iki saat sonra evine gidebilir.

Mide Botoksu Ne Kadar Süre ile Etki Gösterir?
Aynı yüz botoksunda da olduğu gibi mide botoksunun etki süresi 4-6 ay sürecek sonrasında botoks etkisini yitirecektir. Bu süre zarfında hastaların hayatlarında gerekli beslenme tarzı ve egzersiz alışkanlıklarını gerçekleştirmeleri beklenir.

Mide Botoksu Uygulamasının Mide Balonundan Farkı Nedir?
Hem mide botoksu hem de mide balonu endoskopi ile uygulanır ve uygulama süreleri neredeyse eşittir. Mide balonu sonrasındaki ilk iki veya üç gün boyunca birçok hastada kramp tarzı ağrılar olmaktayken Mide Botoksunda kramp ağrıları olmayacaktır. Mide balonları türlerine göre 12 ay kadar midede kalıp etki gösterirken botoks etkisini 4-6 ay içinde yitirecektir. Günümüzde mide botoksunun mide balonu ile birlikte de kullanılması yönünde bir eğilim yavaş yavaş başlamışlır.

Mide Botoksu Ne Kadar Süredir Uygulanmaktadır?
Mide botoksu yeni bir tedavidir, yaklaşık 2 yıldır uygulanmaktadır, ancak bir çok hastalık üzerinde botoks çok güvenle kulanıldığından, hatta gastrik parezis adlı mide hastalığında mideye botoks uygulandığından botoksun mide üzerindeki kullanımı yeni değildir ve güvenlidir. Mide Botıksunun değişik hastalıklar için kullanımı uzun süredir mevcut iken obezite tedavisinde kullanılması ise yeni bir gelişmedir.

Mide Botoksundan Sonrada Hastanede Kalmak Gerekir mi?
Mide Botoksu sonrası 1-2 saat hastaneden dinlenme odasında kalmak yeterlidir, hastalar sonrasında evlerine gidebilirler.

Okumaya Devam
Reklam
4 Yorumlar

4 Comments

  1. Pingback: Mide botoksu nedir? Mide botoksu yaptıranlar nasıl bir yol izliyor? - Doktor Makaleleri

  2. ahmetcan

    Mayıs 3, 2021 yanında 8:19 am

    mi debotoksu ne kadara?

    • Doktor Makaleleri

      Haziran 16, 2021 yanında 6:44 am

      Ahmet bey, bilgi için 0536 714 45 31 nolu telefonu arayınız.

  3. ramazan

    Haziran 17, 2021 yanında 11:06 am

    fiyat ne kadar ki

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Acil Tıp Doktoru

Bronşektazi

Bronşektazi nedir? Bronşun kalıcı genişlemesine bronşektazi denir. Bronşektazilerde genellikle bronş duvarı harabiyeti de vardır …

Yayınlanan

üzerinde

Tarafından

Bronşektazi nedir?

Bronşun kalıcı genişlemesine bronşektazi denir. Bronşektazilerde genellikle bronş duvarı harabiyeti de vardır. Bronşektazinin silindirik, kistik, varikoz gibi tipleri vardır.

Bronşektazinin nedeni nedir?

Bronşektazi daha çok çocukluk çağında geçirilen (ağır) akciğer enfeksiyonları sonrasında ortaya çıkar. Kistik fibrozis denilen akciğerlerde tekrarlayan enfeksiyonlar neticesinde oluşan bronşektazilerle karakterize olan hastalık genetik bir bozukluk sonucu ortaya çıkar. Akciğerlerdeki seyri kistik fibrozis dışı bronşektazileden farklı seyrettiğinden ve kistik fibrozis yalnızca akciğerleri etkilemeyip, karaciğer pankreas, over gibi organları etkileyebildiğinden bronşektazi başlığı altında değil ayrıca değerlendirilmesi gereken bir hastalıktır. Bronşektazi tek başına bir hastalık olmaktan daha çok akciğerlerde ortaya çıkan ağır ya da tekrarlayan enfeksiyonların bir sonucudur. Bu durumun istisnası konjenital bronşektaziler sayılabilir. Konjenital bronşektazilerde bronş duvarında kıkırdak gelişimi sorunları olabilmektedir.

Bronşektazinin semptomları nelerdir?

En sık görülen semptomu balgam ve öksürüktür, bazen kanlı balgam (hemoptizi) da olabilir. Bronşektazisi görece yaygın olan hastalar özellikle kış mevsiminde enfeksiyonlardan dolayı fazla miktarda balgam çıkarabilirler. Bronşektazinin yeri ve yaygınlığı çok önemlidir. Lokalize bronşektaziler karinanın alt tarafındaysalar sekresyonlardan dolayı sık sık enfekte olabilirler. Üst loblarda olan bronşektaziler daha çok akciğer tüberkülozu sekeli olarak değerlendirilebilirler. Genelikle enfekte olmazlar. Pulmoner sekestrasyon denilen anomalilerde de bronşektaziler gözlenebilir. Bu hastalarda masif yani ağır hemoptiziler olabilir ve bu durum bazen ölümle sonuçlanabilir. Yaygın bronşektazi varsa kistik fibrozis, immün yetmezlik, diffüz panbronşiyolit gibi hastalıklar araştırılmalıdır.

Bronşektazi tanısı nasıl konulur?

Bronşektazi ileri düzeyde ya da yaygın değilse genellikle akciğer grafisinde görülmez. Oskültasyonda orta raller duyulabilir. Dinleme bulgusunun olması bronşektaziden kuşkulandırır.

Bronşektazi tanısı eskiden bronkografi ile konulurken günümüzde seçkin tanı yöntemi toraks HRCT’dir (yüksek çözünürlüklü bilgisayarlı tomografi).

Bronşektazinin tedavisi var mıdır?

Bronşektaziyi düzelten yaninormal bronş haline getiren bir tedavi yoktur. Öksürük, balgam, nefes darlığı gibi belirtileri olan bronşektazili hastalar öncelikle ilaç tedavisi (antibiyotik, mukolitik, ekspektoran, inhaler ilaçlar gibi) ile tedavi edilirler. İlaç tedavisi ile klinik iyileşme sağlanabilir ancak bronşektazi düzelmez. Bir süre sonra bronşektazi tekrar enfekte olabilir ve hastaların belirtileri tekrar ortaya çıkabilir. Bu tür hastalar grip ve zatürre aşılarından fayda görebilirler. Bronşektazi tek taraflıysa ve uygun medikal tedaviye rağmen tekrarlayan hemoptizi ya da bronşektazik alanlar sık sık enfekte oluyorsa operasyon seçeneği göz önünde bulundurulur. Yani bronşektazi olan akciğer alanı rezeke edilebilir (ameliyatla alınabilir). Operasyon dışında, hemopizi için bronşiyal arter embolizasyonu, enfeksiyon için akılcı antibiyotik kullanımı diğer seçenekler olarak düşünülebilir. Bilateral (iki taraflı) bronşektazilerde operasyon seçeneği neredeyse yoktur. Bronşektazili bir hastada bronşektazi nedeni olarak altta yatan bir hastalık saptanırsa, o hastalıkla ilgili önlemler alınır. Örneğin immün globulin yetersizliği saptanırsa, immün globulin replasmanı yapılır, gereken durumlarda antibiyoterapi ve eşlik eden diğer durumların tedavisi yapılır.

Okumaya Devam

Acil Tıp Doktoru

Sosyal Alerji

Sosyal alerji, mevsimsel alerjiler gibi tekrar eden ve kaçınılması zor olan davranışlardır. En sevdiğiniz arkadaşlarınızı, davranışlarından …

Yayınlanan

üzerinde

Tarafından

Sosyal alerji, mevsimsel alerjiler gibi tekrar eden ve kaçınılması zor olan davranışlardır. En sevdiğiniz arkadaşlarınızı, davranışlarından hoşlanmadığınız kişilerle değiş tokuş ettiğinizde oluşan durum tam anlamıyla bu. Peki, bu insanlar nerede? Mesela, teyzenizin sürekli anlamsız şeylerden şikâyet etmesi, kuzeninizin yemek yerken ağzını şapırdatması (gözünüzün önüne getirin) ve yedikten sonra ağzını kol kenarlarına silmesi. Şimdi ne hissediyorsunuz? Rahatsızlık. Bu rahatsızlık, sosyal alerjenlerin ürettiği duygusal ve fiziksel belirtilere maruz kaldıktan birkaç dakika sonra ortaya çıkar. Bir eylem bir defalık yapıldığında belki katlanılabilir, ancak düzenli olarak gerçekleştiğinde kulağınıza gelen bir sinek vızıltısı gibi bizi rahatsız edebilir.

Peki, sosyal alerjenler hakkında ne yapabilirsiniz?

En çok zorlandığımız ve sosyal alerjiyi hissettiğimiz yerler ailemizin ve çalışma arkadaşlarımızın yanı o nedenle bu durumu gözden geçirmeyi unutmamalıyız. Sizler yalnızca yaptıklarınızı ve hissettiklerinizi kontrol edebilirsiniz, karşınızdaki kişiyi değil.

Bazen davranışlar kasıtlı gibi gözükse bile, kasıtlı olarak sizi rahatsız etme amaçlı olmadıklarını ve muhtemelen bunun başka bir nedeni olabileceğini düşünün.

Bu davranışları genellikle en çok zaman geçirdiğimiz insanlarda görürüz ve bu davranışlar devam ettikçe alerjimiz daha da kötüleşebilir.

Sosyal alerjik reaksiyonu önlemenin etkili bir yolu, maruz kalma sürenizi azaltmaktır. Kedilere alerjisi olan bir kişinin, kedilere uzun süre maruz kalmaması gibi sosyal alerjisi olan bir kişinin de sosyal alerjenlerle dolu bir ortamda kalmaktan kaçınması gerekir. Alerjenlerle temasta olduğunuz süreyi en aza indirmek alerji riskinizi azaltır.

Sosyal alerjenlerinizle çevrili bir ortamda harcadığınız zamanı sınırlamak gibi bir strateji belirleyebilirsiniz. Aile toplantılarında veya girdiğiniz sosyal durumlarda stratejik olun. Yemek masasında bir yer bulurken ağzını şapırdatan kuzeninizin tam karşına oturmayın. Birçok sosyal alerjen üzerinde bir miktar kontrol gücümüz vardır. Aslında çevremizdeki sosyal alerjenler bir tür destek ve doğrulama bekler. Örneğin; bir türlü susmak bilmeyen teyzenizin ağzından çıkanları kapatmak isteyebilirsiniz, ancak bu alerjik reaksiyonunuzu sakinleştirmenize yardımcı olmaz. İlk olarak aradığı onaylanmayı sağlamak için biraz zaman harcarsanız, onun istediği tatmini vererek itici bulduğunuz davranışı söndürmeyi sağlayabilirsiniz. Şapırdatarak yemek yiyen kuzeniniz ile yeme alışkanlıkları hakkında konuşmayı deneyebilirsiniz. Ancak, konuşmaların yalnızca bilgi vermekle kalmayacağını aynı zamanda ilişkiniz içinde bir sonucu olduğunu unutmayın. Onu sevdiğiniz için onunla bu konu hakkında açıkça konuştuğunuzu belirtin.

Eğer bunların işe yaramayacağını düşünüyorsanız anda olmayı deneyebilirsiniz. Anda olmak, şimdiki an içerisinde gerçekleşenlere dikkat etmeyi ve onları yargılamaksızın kabul etmeyi içerir. Sosyal alerjenler sizi rahatsız etmeye başladığında bu düşüncelerinizi değerlendirmeden önce kendi iç rahatsızlığınıza dikkat edin. İçinizde neler oluyor bir bakın bakalım. Sadece nereye gittiğini takip edin. Bu durum alerjenin sizi rahatsız etmesini engellemeyecek, ancak sizi ne kadar sinirlendirdiğini fark etmenize ve etkilerinden ne kadar çabuk kurtulacağınızı kontrol etmenize yardımcı olacaktır. Sosyal alerjiler sizi yıpratabilir ve ilişkilerinizi strese dayanıklılık testine dönüştürebilir. Birkaç basit adım sizi ilişkilerinizde sosyal alerjenlerle uğraşmak yerine mutlu, sağlıklı bir ilişki yaşamanızı sağlayacak hale getirebilir.

Okumaya Devam

Genel Cerrahi

Mide botoksu nedir? Mide botoksu yaptıranlar nasıl bir yol izliyor?

Yayınlanan

üzerinde

Tarafından

Mide botoksu ne demek sorusu zayıflamak isteyenlerin başvurduğu bir yöntem olarak özetlenebilir. Mide botoksu yan etkileri ise bu yolu tercih edenlerin en çok merak ettiği konular arasında yer alıyor. Peki mide botoksu yaptıranlar nasıl bir süreçten geçiyor? İşte mide botoksu ile ilgili merak edilen tüm detaylar…

Mide botoksu nedir? Mide botoksu yaptıranlar nasıl bir yol izliyor?

Norveçli bilim adamlarının 2004 yılında bu yana çeşitli denemeler sonucunda kilo vermede olumlu etkilerine dair onay verdikleri Mide Botoksu uygulaması Türkiye’de de kullanılmaya başlandı. 15 dakika gibi kısa bir sürede yapılıyor olması, hastanede yatış gerektirmemesi ve kişinin hemen sosyal yaşantısına geri dönebilmesi yöntemin cezbedici özellikleri arasında. Ancak yöntemin başarılı olabilmesi için en önemli kriterin uygulama sonrası kişilerin diyet uyumu ile alakalı olduğunu belirten uzmanlar uygulama sonrası mutlaka diyetisyen eşliğinde özel bir beslenme programının oluşturulması gerektiğini aksi halde yöntemden istenilen verimin alınamayabileceğine vurgu yapıyorlar. Mide botoksunun başarılı sonuç vermesi için nelere dikkat edilmesi gerektiği konularında Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Fatih Kar ayrıntılı bilgiler verdi.

İŞLEM SONRASI DİYET UYUMU ŞART

” Başta Norveç, Kore, ABD olmak üzere ülkemizde de kullanılan Mide Botoksu yöntemi ile 5-6 ayda 4-20 kilo vermek gerçekten mümkün ancak çok önemli bazı kriterler var uyulması gereken. Bu kriterleri hastalar açısından değerlendirmek gerektiğinde; mide botoksu işlemi sonrası diyetisyen eşliğinde tam bir uyumla beslenmesine dikkat eden kişi işlem öncesi kilosu göz önünde bulundurularak 10-20 kilo kadar verebiliyor. Bazı hastalar diyete kısmen uyum sağlayabiliyor o zaman da kilo vermek mümkün oluyor ancak bu hedeflenenin altında bir kilo kaybı oluyor. Bazı hastalar da işlem sonrası hiç diyet yapmıyor. Yapmadığı gibi gece de yeme alışkanlığına devam ediyor. Hiçbir uygulama sihirli değnek değildir. Bunu unutmamak lazım. Bu tarz hastalarda da hiçbir yöntem işe yaramayacağı gibi Mide Botoksu da işe yaramaz. Kendi serimizde hastaların yüzde 75’inde başarılı sonuçlar aldığımızı gördük, yüzde 25’inde mükemmel sonuçlar alıp hastaların daha ilk ayda 6-10 kilo verilebildiklerini gözlemledik. Biraz daha ayrıntıya inmek gerekirse hastaların yüzde 25’inde gayet iyi sonuçlar alıp ilk ayda 3-6 kilo verilebildiklerini, yüzde 25’inde iyi sonuçlar alıp ilk ayda 2-3 kilo verilebildiklerini, bu güzel sonuçlara rağmen yüzde 25 hasta grubunda da hastaların belirgin açlık hissetmemesine ve toklukla ilgili sorun olmamasına rağmen psikolojik temelli olarak yeme alışkanlıklarından vazgeçemediğini gördük.

MİDEDE UYGULANDIĞI BÖLGE ÇOK ÖNEMLİ

İşlemin başarısını etkileyen bir diğer önemli faktör de uygulama şekli ve cerrahın bu konudaki tecrübesidir. Mide Botoksu ile midenin çok geniş bir alanına enjeksiyon yapılarak mide kaslarının etkisiz hale gelmesi sağlanıyor. Midede kasılmayı sağlayan kaslar bu özelliğini yapamadığı zaman gıdalar midede uzun süre kalabiliyorlar. Normalde karbonhidratlar 2-3 saatte ya da 4 saatte, proteinlerle birlikte alındığı zaman 4-4,5 saate boşalabilirken bu uygulamadan sonra mide boşalma süresi 12 saate kadar çıkabiliyor. Ayrıca Ghrelin dediğimiz bir açlık hormonu var. Bu hormon en çok midenin fundusundan salgılanmaktadır. Enjeksiyonların bir kısmı bu bölgeye de yapılıyor. Bu enjeksiyon sonrası açlık hormon seviyesi düzeyi de çok ciddi anlamda düşebiliyor. Bu şekilde hastaların iştahları azalarak midedeki tokluk hissi uzuyor. Dolayısı ile hasta kilo vermeye başlıyor. Burada da cerrahın tecrübesi ön plana çıkıyor. Bu işlemin kesinlikle tecrübeli eller tarafından yapılması gerekir.

CİLT GENÇLEŞTİRMEYE ORANLA YÜZ KATI DAHA FAZLA BOTOKS MALZEMESİ KULLANILIYOR

Mide Botoksu yaptıracakların bilmesi gereken bir diğer önemli ayrıntı da kullanılan botoks malzemesi miktarıdır. Cilt gençleştirmeye oranla yüz katı daha fazla botoks malzemesi kullanılmaktadır bu işlemde. Dolayısı ile yöntemin etkili olabilmesi için bu dozu kısıtlamamak gerekir. Mide Botoksu maliyeti de bu bilgiler dahilinde göz önünde bulundurulmalıdır. Ucuz olması açısından doz kısıtlamaları ile yapılan işlemler, yöntemin başarısını da olumsuz anlamda etkiler.

MİDE SORUNLARI VE BOTOKS ALERJİSİ OLMAYAN HERKESE YAPILABİLİR

Teknik herkese uygulanabilecek yan etkisiz bir teknik. Ancak botoks alerjisi olanlarda, mide ülseri, gastrit, on iki parmak bağırsağı ülseri gibi durumlarda uygulanması önerilmiyor ve öncelikle bu problemin düzeltilmesi gerekiyor. Bu nedenlerle gastroskopi ile işlem öncesi mutlaka midenin değerlendirilmesi gerekir. İşlem sonrası çok sık olmayarak bulantı, şişkinlik şikayetleri olabiliyor. Botoks işleminden sonra ilk 6 aylık sürecin iyi değerlendirilmesi gerekir. Botoksun etki süresi ortalama 4-6 ay kadar. Bundan sonraki süreçte botoksun tekrarlanıp tekrarlaması hastanın genel durumuna bağlı olarak gelişiyor. Mesela 75-80 kiloluk bir hastanın bu sürede 10-15 kilo vermesi mümkün bu da 6 ay sonunda ideal kilosuna ulaştı anlamına gelir. Sağlık problemleri de düzeldi ise botoksun yenilenmesine gerek duyulmaz ancak diyet ve spor programını devam ettirmesi istenir. 6 aylık süreçten sonra bir miktar daha kilo kaybına ihtiyaç olduğu düşünülürse ve yapılan teknikten başarı elde edilmişse botoks tekrar edilebilir. Literatür bilgilerinde 3 seansa kadar öneriliyor. Biz burada hasta ile beraber karar veriyoruz. Hasta diyette uyumluysa ve mevcut 6 aylık süreci iyi değerlendirdiyse uzun süreli tokluğu kendisine oluşturduğu değişikliklerden yakınmıyor ise bu süreci uzatabiliyoruz.”

Okumaya Devam

Trendler