Sigara Bırakma Sonrası Stresle Nasıl Baş Edilir? - Doktor Makaleleri
Bize ile Bağlan
All On Four İmplant Tedavisi

Farmakolog

Sigara Bırakma Sonrası Stresle Nasıl Baş Edilir?

Yayınlanan

üzerinde

Şu anda bulunduğumuz zaman dilimin de tahmin ediyoruz ki stresli olmayan kimse yoktur. Zaten hayatlarımız zordu ve bir de üstüne pandemi eklenince daha da zor oldu ve bu bazen mücadele gücümüzü kırdı… Sigara içenler bu zor zamanlarda bir sigara yaktı (ki bunun olmaması gerektiğine dair yüzlerce örnek var…) ve kendilerini sahte rahatlatmaya teslim ettiler. Peki ya sigara bıraktıktan sonra stresle nasıl mücadele etmelisiniz?

Bu yazımızda sigara bırakma sonrasında karşılaştığımız stresli durumlarda nasıl bir yol izlemeliyiz ki tekrardan sigaranın tuzağına düşmeyelim hakkında faydalı bilgiler vereceğiz…

Nikotin stresli veya zor durumları daha da kötüleştirir

Sigaranın içerisinde bulunan nikotinin nelere sebep olduğunu bir de bu açıdan görelim…

  • Nikotin, kalp atış hızının ve kan basıncının yükselmesine neden olur, bu yüzden kalbin çok çalışması, onun tamamen rahatlamasını zorlaştırmakta.
  • Bir süre sigara içmediğiniz de nikotin yoksunluğu yaşarsınız, bu yoksunluk nedeniyle de stresli ve huzursuz hissedersiniz.
  • Bu huzursuzluk sonrasında bir sigara içtiğinizde, nikotin bu yoksunluğu giderir ve beynimiz için bir ödül niteliğinde olan kısa bir dopamin verir.
  • Lakin kalp atış hızınız ve kan basıncınız yükseldikçe bu döngü yeniden başlar.
  • Bıraktıktan sonraki altı hafta içinde çoğu insan ruh hallerinin daha iyi olduğunu ve sigara içtiklerinden daha az stresli hissettiklerini söyler.

Sigara içmeden stresle başa çıkmanın yolları

Tv’ler de, diziler de sigara yasağı öncesi ne zaman stresli bir sahne olsa bir sigara yakılırdı, bu da insanların zihinlerine işlendi ve bir çok kişi gördükleri bu olayı kendi yaşamlarında ki stresli anlarla bağdaştırdı ve bugün stresli olunduğunda kurtuluş sigara gibi algılandı içenler tarafından… Peki sigarayı bıraktıktan sonra yaşanılan stresli durumlarda sigara içmeden nasıl başa çıkabiliriz. İşte bir kaç yolu…

  • Zevk aldığınız şeyleri yapmak için zaman ayırın: Size ne keyif veriyorsa onu yapmaya gayret edin, kanepede uzanıp film seyretmek mi yoksa tırnaklarınıza oje sürmek mi kararı siz verin 
  • Fiziksel olarak hareket edin: Spor yapmak, yürüyüş ve hatta koşu yapmak size stresli anlarda harika bir kaçış noktası olacaktır. Fiziksel hareket yapmak için biraz kendinizi zorlamanız gerekebilir ama bir kaç denemeden sonra vücudunuz siz istemeden bile hareket yapmaya hazır olacaktır. Hem fiziksel hem de zihinsel sağlığınız için bolca hareket stresle başa çıkmanız için en güçlü silahlarınızdan birisidir.
  • Hayır demeyi öğrenin: 2008 yılında çıkan bir film var Yes Man isminde ve Jim Carrey oynuyordu. O filmde her şeye karşı çıkan bay hayırcı, daha sonra her şeye evet demeye başlıyor ve hayatında bazı şeyler değişiyordu. İşte bu filmdekine benzer şekilde hayır demesini de öğrenmek gerekir. Sizi strese sokan bazı şeyler yada işler vardır. Bu istekler belki en yakınlarınızdan bile gelse gerektiğinde hayır demesini bilmelisiniz. Evet dediğiniz de biliyorsunuz ki gereksiz yere strese gireceksiniz ve bu da sizin sigarayla olan mesafenizi kısaltmaya itecek. O yüzden doğru zamanda doğru kişiye hayır demesini öğrenin… Böylelikle, gerçekten yapmak istediğiniz şeyler için zaman size kalmış olacak…
  • Nefes egzersizleri ve meditasyon: Bugün nefes terapisi adında bir çok uygulama gerçekleştirilmekte. Nefes ile sakinlik ve stresle başa çıkılmanın yolları öğretilmekte. Hatta instagram da nefes egzersizleri diye arattığınızda ücretsiz ve gerçekten sizi rahatlatacak bir çok nefes tekniğine denk geleceksiniz. Eğer bu size uymuyorsa meditasyon yada yoga gibi içsel huzura ulaştıracak teknikler deneyebilirsiniz…
  • Biriyle konuşun: Bazen sadece anlatmak istersiniz, yaşadığınız durumu öylece anlatmak, çözüm beklemezsiniz… İşte stresle başa çıkabilmek için bazen birileriyle konuşmak son derece iyi gelebilmekte. Bu bir yakın arkadaşınız da olabilir yada profesyonel bir danışmanda… İçinizde tuttuğunuz şeyler gün geçtikçe büyüyebilir, taşmadan boşaltın…

Stresi azaltmak için 3 adımlı egzersiz

Adım 1: Sigara içmenize neden olan duyguları ve durumları listeleyin. Aşağıdaki durumlarda sigara içme isteği duyuyor musunuz?

  • Trafikte sıkışmış?
  • İş konusunda stresli misiniz?
  • Mali durumunuz hakkında endişeli misiniz?
  • Partnerinle mi üzüldün?
  • Çocuklar tarafından hayal kırıklığına mı uğradınız?

Adım 2: Bu durumları sigara olmadan nasıl halledebileceğinizi düşünün

  • Evdeyseniz, bir DVD izleyebilir, bir dergi okuyabilir veya hatta yatak odanızda birkaç dakika zaman geçirebilirsiniz.
  • İşteyseniz, etrafta dolaşın ya da kendinize bir atıştırmalık veya bir fincan çay yapın. Kendinizi sigara içmek istemenize neden olan durumdan uzaklaştırmak için yapabileceğiniz her şey yardımcı olacaktır.
  • Trafikte iseniz, biraz müzik veya radyo çalın – genellikle dinlediğinizden farklı bir şey – ya da ağzınızda patlamaya hazır bir nane bulundurun.

Adım 3: Bonus destek için fitoterapi ve aromaterapiyi kullanın

İlk adımdaki durumlara ikinci adımda önerdiklerimizi ve sizin bulduklarınızı uygulayın, yine de zorlanıyorsanız bu sefer tamamlayıcı tıp uygulamalarından olan, akupunktur, fitoterapi ve aromaterapinin rahatlatıcı etkisinden faydalanın.

Sağlıkla ve sevgiyle kalın…

Okumaya Devam
Reklam
Yorum İçin Tıklayın

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Acil Tıp Doktoru

Bronşektazi

Bronşektazi nedir? Bronşun kalıcı genişlemesine bronşektazi denir. Bronşektazilerde genellikle bronş duvarı harabiyeti de vardır …

Yayınlanan

üzerinde

Tarafından

Bronşektazi nedir?

Bronşun kalıcı genişlemesine bronşektazi denir. Bronşektazilerde genellikle bronş duvarı harabiyeti de vardır. Bronşektazinin silindirik, kistik, varikoz gibi tipleri vardır.

Bronşektazinin nedeni nedir?

Bronşektazi daha çok çocukluk çağında geçirilen (ağır) akciğer enfeksiyonları sonrasında ortaya çıkar. Kistik fibrozis denilen akciğerlerde tekrarlayan enfeksiyonlar neticesinde oluşan bronşektazilerle karakterize olan hastalık genetik bir bozukluk sonucu ortaya çıkar. Akciğerlerdeki seyri kistik fibrozis dışı bronşektazileden farklı seyrettiğinden ve kistik fibrozis yalnızca akciğerleri etkilemeyip, karaciğer pankreas, over gibi organları etkileyebildiğinden bronşektazi başlığı altında değil ayrıca değerlendirilmesi gereken bir hastalıktır. Bronşektazi tek başına bir hastalık olmaktan daha çok akciğerlerde ortaya çıkan ağır ya da tekrarlayan enfeksiyonların bir sonucudur. Bu durumun istisnası konjenital bronşektaziler sayılabilir. Konjenital bronşektazilerde bronş duvarında kıkırdak gelişimi sorunları olabilmektedir.

Bronşektazinin semptomları nelerdir?

En sık görülen semptomu balgam ve öksürüktür, bazen kanlı balgam (hemoptizi) da olabilir. Bronşektazisi görece yaygın olan hastalar özellikle kış mevsiminde enfeksiyonlardan dolayı fazla miktarda balgam çıkarabilirler. Bronşektazinin yeri ve yaygınlığı çok önemlidir. Lokalize bronşektaziler karinanın alt tarafındaysalar sekresyonlardan dolayı sık sık enfekte olabilirler. Üst loblarda olan bronşektaziler daha çok akciğer tüberkülozu sekeli olarak değerlendirilebilirler. Genelikle enfekte olmazlar. Pulmoner sekestrasyon denilen anomalilerde de bronşektaziler gözlenebilir. Bu hastalarda masif yani ağır hemoptiziler olabilir ve bu durum bazen ölümle sonuçlanabilir. Yaygın bronşektazi varsa kistik fibrozis, immün yetmezlik, diffüz panbronşiyolit gibi hastalıklar araştırılmalıdır.

Bronşektazi tanısı nasıl konulur?

Bronşektazi ileri düzeyde ya da yaygın değilse genellikle akciğer grafisinde görülmez. Oskültasyonda orta raller duyulabilir. Dinleme bulgusunun olması bronşektaziden kuşkulandırır.

Bronşektazi tanısı eskiden bronkografi ile konulurken günümüzde seçkin tanı yöntemi toraks HRCT’dir (yüksek çözünürlüklü bilgisayarlı tomografi).

Bronşektazinin tedavisi var mıdır?

Bronşektaziyi düzelten yaninormal bronş haline getiren bir tedavi yoktur. Öksürük, balgam, nefes darlığı gibi belirtileri olan bronşektazili hastalar öncelikle ilaç tedavisi (antibiyotik, mukolitik, ekspektoran, inhaler ilaçlar gibi) ile tedavi edilirler. İlaç tedavisi ile klinik iyileşme sağlanabilir ancak bronşektazi düzelmez. Bir süre sonra bronşektazi tekrar enfekte olabilir ve hastaların belirtileri tekrar ortaya çıkabilir. Bu tür hastalar grip ve zatürre aşılarından fayda görebilirler. Bronşektazi tek taraflıysa ve uygun medikal tedaviye rağmen tekrarlayan hemoptizi ya da bronşektazik alanlar sık sık enfekte oluyorsa operasyon seçeneği göz önünde bulundurulur. Yani bronşektazi olan akciğer alanı rezeke edilebilir (ameliyatla alınabilir). Operasyon dışında, hemopizi için bronşiyal arter embolizasyonu, enfeksiyon için akılcı antibiyotik kullanımı diğer seçenekler olarak düşünülebilir. Bilateral (iki taraflı) bronşektazilerde operasyon seçeneği neredeyse yoktur. Bronşektazili bir hastada bronşektazi nedeni olarak altta yatan bir hastalık saptanırsa, o hastalıkla ilgili önlemler alınır. Örneğin immün globulin yetersizliği saptanırsa, immün globulin replasmanı yapılır, gereken durumlarda antibiyoterapi ve eşlik eden diğer durumların tedavisi yapılır.

Okumaya Devam

Acil Tıp Doktoru

Sosyal Alerji

Sosyal alerji, mevsimsel alerjiler gibi tekrar eden ve kaçınılması zor olan davranışlardır. En sevdiğiniz arkadaşlarınızı, davranışlarından …

Yayınlanan

üzerinde

Tarafından

Sosyal alerji, mevsimsel alerjiler gibi tekrar eden ve kaçınılması zor olan davranışlardır. En sevdiğiniz arkadaşlarınızı, davranışlarından hoşlanmadığınız kişilerle değiş tokuş ettiğinizde oluşan durum tam anlamıyla bu. Peki, bu insanlar nerede? Mesela, teyzenizin sürekli anlamsız şeylerden şikâyet etmesi, kuzeninizin yemek yerken ağzını şapırdatması (gözünüzün önüne getirin) ve yedikten sonra ağzını kol kenarlarına silmesi. Şimdi ne hissediyorsunuz? Rahatsızlık. Bu rahatsızlık, sosyal alerjenlerin ürettiği duygusal ve fiziksel belirtilere maruz kaldıktan birkaç dakika sonra ortaya çıkar. Bir eylem bir defalık yapıldığında belki katlanılabilir, ancak düzenli olarak gerçekleştiğinde kulağınıza gelen bir sinek vızıltısı gibi bizi rahatsız edebilir.

Peki, sosyal alerjenler hakkında ne yapabilirsiniz?

En çok zorlandığımız ve sosyal alerjiyi hissettiğimiz yerler ailemizin ve çalışma arkadaşlarımızın yanı o nedenle bu durumu gözden geçirmeyi unutmamalıyız. Sizler yalnızca yaptıklarınızı ve hissettiklerinizi kontrol edebilirsiniz, karşınızdaki kişiyi değil.

Bazen davranışlar kasıtlı gibi gözükse bile, kasıtlı olarak sizi rahatsız etme amaçlı olmadıklarını ve muhtemelen bunun başka bir nedeni olabileceğini düşünün.

Bu davranışları genellikle en çok zaman geçirdiğimiz insanlarda görürüz ve bu davranışlar devam ettikçe alerjimiz daha da kötüleşebilir.

Sosyal alerjik reaksiyonu önlemenin etkili bir yolu, maruz kalma sürenizi azaltmaktır. Kedilere alerjisi olan bir kişinin, kedilere uzun süre maruz kalmaması gibi sosyal alerjisi olan bir kişinin de sosyal alerjenlerle dolu bir ortamda kalmaktan kaçınması gerekir. Alerjenlerle temasta olduğunuz süreyi en aza indirmek alerji riskinizi azaltır.

Sosyal alerjenlerinizle çevrili bir ortamda harcadığınız zamanı sınırlamak gibi bir strateji belirleyebilirsiniz. Aile toplantılarında veya girdiğiniz sosyal durumlarda stratejik olun. Yemek masasında bir yer bulurken ağzını şapırdatan kuzeninizin tam karşına oturmayın. Birçok sosyal alerjen üzerinde bir miktar kontrol gücümüz vardır. Aslında çevremizdeki sosyal alerjenler bir tür destek ve doğrulama bekler. Örneğin; bir türlü susmak bilmeyen teyzenizin ağzından çıkanları kapatmak isteyebilirsiniz, ancak bu alerjik reaksiyonunuzu sakinleştirmenize yardımcı olmaz. İlk olarak aradığı onaylanmayı sağlamak için biraz zaman harcarsanız, onun istediği tatmini vererek itici bulduğunuz davranışı söndürmeyi sağlayabilirsiniz. Şapırdatarak yemek yiyen kuzeniniz ile yeme alışkanlıkları hakkında konuşmayı deneyebilirsiniz. Ancak, konuşmaların yalnızca bilgi vermekle kalmayacağını aynı zamanda ilişkiniz içinde bir sonucu olduğunu unutmayın. Onu sevdiğiniz için onunla bu konu hakkında açıkça konuştuğunuzu belirtin.

Eğer bunların işe yaramayacağını düşünüyorsanız anda olmayı deneyebilirsiniz. Anda olmak, şimdiki an içerisinde gerçekleşenlere dikkat etmeyi ve onları yargılamaksızın kabul etmeyi içerir. Sosyal alerjenler sizi rahatsız etmeye başladığında bu düşüncelerinizi değerlendirmeden önce kendi iç rahatsızlığınıza dikkat edin. İçinizde neler oluyor bir bakın bakalım. Sadece nereye gittiğini takip edin. Bu durum alerjenin sizi rahatsız etmesini engellemeyecek, ancak sizi ne kadar sinirlendirdiğini fark etmenize ve etkilerinden ne kadar çabuk kurtulacağınızı kontrol etmenize yardımcı olacaktır. Sosyal alerjiler sizi yıpratabilir ve ilişkilerinizi strese dayanıklılık testine dönüştürebilir. Birkaç basit adım sizi ilişkilerinizde sosyal alerjenlerle uğraşmak yerine mutlu, sağlıklı bir ilişki yaşamanızı sağlayacak hale getirebilir.

Okumaya Devam

Farmakolog

Biorezonans Terapisi ile Zayıflama (Kilo Verme)

Yayınlanan

üzerinde

Tarafından

Günümüzde sağlıklı yaşamın değeri hiç olmadığı kadar önem arz etmekte… Tüm dünyayı saran koronavirüs salgını sonrasında güçlü bir bağışıklık sistemi için bir çok öneriler sunulmakta ve bu öneriler arasında sağlıklı bir vücut için ideal kiloda olmak ve doğru beslenme tavsiyeleri ilk sırayı almakta.

Bu yazımızda biorezonans terapisi ile sağlıklı kilo verme nasıl olur, biorezonansla zayıflama nedir hakkında bilgiler vereceğiz…

Biorezonans ile Zayıflama

Beden kitle endeksine (kilo bölü boyun karesi) göre yapılan hesaplamada çıkan değer 25 ile 29,9 arasında ise fazla kilolu, 30 ile 39,9 arasında iseniz obez yani şişmansınız demektir. Normal kilo sınırları haricinde yer alan herkes zayıflamak ister ama bunu gerçekten isteyenler başarabilir. Zayıflama bir ekip işidir ve bu ekibin başı da kişinin kendisidir…

Söz konusu zayıflama, kilo verme olduğunda hemen herkes hızlıca kilolardan bir an önce kurtulmak istemekte. Oysa ki sağlıklı bir zayıflama ile vücudun mineral ve vitamin dengesi bozulmadan kilo verilmeli aksi takdirde bir çok başka sorunu da beraberinde getirecektir.

Kişinin kilo almasını sadece çok yemek yemesine bağlayamayız.. Danışanlarımızdan elde ettiğimiz tecrübeler neticesinde ciddi gıda intoleransları olduğunu görmekteyiz. Gıda intoleransı, tükettiğimiz gıdaların içerisinde yer alan bir maddeye karşı sindirim sisteminin verdiği tepki olarak açıklanır. Bu madde sindirim sistemi tarafından doğru bir şekilde ya sindirilemez ya da parçalanamaz. Bunun sonucunda ise sindirim sisteminde hasarlara yol açar…

Gıda intoleransını örnek vermek gerekirse sıklıkla duyarsınız, “ekmeği kestim ve sonrasında çok çabuk kilo verdim” derler… Burada aslında gizli bir gıda intoleransından bahsediyordur… Sistemine zarar veren gıdayı tüketmeyi bıraktığında vücut rahatlar ve depoladığı buğdaydan uzaklaştıkça vücutta ki yağlar çözülmeye başlar ve sindirim sistemi düzene girer.

Yine kilo almamıza neden olan sorunlar arasında bağırsak parazitleri, candida mantarı gibi başka sebeplerde yer alabilmektedir.

Yukarıda verdiğimiz örnekler gibi bir çok neden kilo almamıza neden olabilmekte. Biorezonans ile zayıflama da ise yapılan işlem şeker, karbonhidrat, çikolata gibi kilo almamıza neden olan gıdalara ve besinlere olan isteğimizin azaltılması sayesinde kilo verme sağlanmakta ve bu besinlerden uzak kalınarak sağlığımızın korunması sağlanmaktadır.

Yapılan diyetler sırasında en çok karşılaşılan sorunlardan olan tatlı krizleri, hamur işlerine karşı aşırı istek gibi zorlayıcı durumların biorezonans ile kesilmesi sayesinde vücudun alışmış olduğu bu bağımlılık hali ortadan kaldırılmakta ve bir uzman eşliğinde hazırlanan diyet programına uyulması halinde sağlıklı bir şekilde kilo verilmesi sağlanmaktadır.

Özetle biorezonans terapisi ile zayıflama seanslarında kişinin iştahı azaltılarak kilo vermesi sağlanmaktadır. Uzman Doktor Fulden Küçük kliniğinde uygulanan biorezonans terapisi ile kişinin durumu detaylı bir şekilde incelenmekte ve yapılan biorezonans terapisi sonrasında verilen diyet listesi ile kişinin de başrol de olduğu bir çalışma neticesinde kilo verme işlemi sağlanmaktadır.

Sağlıklı ve güzel günler dileğiyle…

Okumaya Devam

Trendler