Yetişkinlerde Düz Taban Tedavisi - Doktor Makaleleri
Bize ile Bağlan
All On Four İmplant Tedavisi

Ortopedi ve Travmatoloji

Yetişkinlerde Düz Taban Tedavisi

Yayınlanan

üzerinde

Düz tabanlık, ayağın normalde olması gereken iç uzun kavsinin kaybolarak topuğun dışa doğru kayması ile karakterize bir ayak deformitesidir. Düz tabanlık denildiğinde genellikle akla çocuk ayağı gelir, fakat düz tabanlık sadece doğuştan olan bir durum değildir.

üztaban insanların ayak tabanı kemeri yoktur veya çok düşüktür. Yani ayakta dururken ayakların normal bir kavisi olmaz. Bu durum, uzun süreli fiziksel aktivite yapıldığında ağrıya neden olabilir. İnsan ayağında, 26 farklı kemiğin bir arada durmasını sağlayan 33 eklemi vardır. Ayrıca 100’den fazla kas, tendon ve bağa sahiptir.

Ayak kemerleri ayağa bir yay sağlar ve vücut ağırlığının ayaklar ve bacaklar boyunca dağıtılmasına yardımcı olur. Kemerin yapısı, bir kişinin nasıl yürüdüğünü belirler. Kemerler, baskıya ve çeşitli yüzeylere uyum sağlamak için hem sağlam hem de esnek olmalıdır. İnsanlar düztaban olduğunda, bacakları ayakta dururken ve yürürken iç tarafa dönebilir. Ya da tam tersi olarak nadiren dış tarafa da dönebilir.

Bazen ciddi belirtiler gösterebilen düztabanlık, hiçbir belirti de göstermeyebilir.

Düztabanlık Belirtileri Nelerdir?

Düztabanların en yaygın belirtisi ayaklarda oluşan ağrıdır. Bu durum, kas veya ayak bağlarının gerilmesinin bir sonucu olarak ortaya çıkabilir.

Diz ve kalçadaki anormal baskılar bu eklemlerde ağrıya neden olabilir. Ayak bilekleri içe doğru dönerse, bu baskıların artması olasıdır.

Ağrı en çok vücudun aşağıdaki kısımlarını etkiler:

·    Ayak bileği içi
·    Ayak kemeri
·    Diz
·    Kalça
·    Bel
·    Alt bacaklar
·    Ayaklardan biri veya her ikisinde sertleşme de görülebilir.

Düztabanlık vücut ağırlığının eşit bir şekilde dağılımına engel olabilir. Bu, ayakkabıların normalden daha düzensiz veya daha hızlı yıpranmasına neden olabilir, özellikle de bir tarafta daha fazla bozulmaya yol açabilir.

Düztabanlık Nedenleri Nelerdir?

Düztabalığın yaygın nedenleri şunlardır:

·    Genlerle birlikte düztaban ebeveynlerden çocuklara aktarılabildiği için genetik faktörler
·    Zayıf ayak kemerleri, bu durum bir kişi oturduğunda ayak kemerinin görünür olduğunu, ancak ayakta durduğunda ayağın yere yaslandığını ifade eder
·    Ayak veya ayak bileği yaralanması
·    Artrit veya romatoid artrit
·    Posterior tibial tendonun hasarı, disfonksiyonu veya yırtılması
·    Sinir sistemi veya serebral palsi, kas distrofisi veya spina bifida gibi kas hastalıkları

Düztabanlığa neden olabilecek bir diğer durum ise tarsal koalisyonudur. Bu durum, ayak kemiklerinin alışılmadık şekilde kaynaşmasına neden olarak sert ve düztabalığa yol açar. Çocuk doktorları genellikle bu durumu erken yaşta teşhis edebilirler.
İnsanların obez veya diyabet hastalığı olması durumunda düztabanlık geliştirme olasılığı daha yüksektir. Düztabalık hamilelik sırasında da yaygın olarak görülmektedir.

Düztabanlık ayrıca yaşla birlikte gelişebilir. Çok fazla ayakta durmak posterior tibial tendonun zayıflamasına neden olabilir. Bu tendon, ayak kavisi için birincil destek yapısıdır. Tendon iltihaplanabilir, bu durum tendinit olarak adlandırılır veya aşırı kullanımdan sonra yırtılabilir. Tendonun hasar görmesi ayak kemerinin düzleşmesine sebep verebilir.

Düztabanlık, çocukluk döneminde ortaya çıkan veya yaşla birlikte ya da hamilelikten sonra gelişen gelişimsel bir kusurun bir sonucu olarak da ortaya çıkabilir.

Çocuklarda Düztabanlık

Çocuklarda ve bebeklerde, ayak kemeri genellikle mevcuttur ancak yine de düztabanlık oluşabilir. Erken çocukluk döneminde düztaban olmak kişinin her zaman düztabanlık belirtilerine sahip olacağı anlamına gelmez.
Bununla birlikte, bir çocuğun yanlış kemik gelişimi veya spina bifida gibi başka bir durumun sonucu olarak düztabanlığı varsa doktor tarafından altta yatan nedenin tedavi edilmesi gerekir.

Düztabanlık Tanısı Nasıl Konur?

Ağrı veya başka belirtiler yaşamayan düztaban kişilerin genellikle doktora danışmaları gerekmez. Bununla birlikte;

·    Yakın zamanda gelişen düztabanlık
·    Ayaklarda, ayak bileklerinde veya alt ekstremitelerde ağrı
·    Destekleyici, iyi oturan ayakkabılarla düzelmeyen belirtiler
·    Ayakların sert, ağır ve hantal hissettirmesi, gibi şikayetlere sahip kişiler tıbbi yardım alabilir.

Hekimler, ayakları inceleyerek ve bireyi ayakta dururken ya da yürürken gözlemleyerek düşük kemerleri teşhis edebilir. Bireyin, her iki ayağının şeklinin ve işlevinin incelenmesi amacıyla parmaklarının uçlarında durması gerekebilir.

Hekim ayrıca kişinin tıbbi geçmişini de inceler. Bazı durumlarda, bir X-ışını, bilgisayarlı tomografi (BT) taraması veya manyetik rezonans görüntüleme (MRG) taraması gerekebilir.

Düztabalık Nasıl Tedavi Edilir?

Düztabanlık belirtileri geliştirmeyen kişiler için genellikle tedavi gerekmez. Ancak düztabanlık ağrıya neden oluyorsa, destekleyici, iyi oturan ayakkabılar buna yardımcı olabilir. Ayrıca ekstra geniş ayakkabılar rahatlama sağlayabilir.

Gömme tabanlıklar, ortezler veya özel olarak tasarlanmış ayak kemeri destekleri, ayak kemeri üzerindeki basıncı azaltabilir ve ayaklar çok içeriye doğru yuvarlanırsa ağrıyı azaltabilir. Ancak bu ürünler sadece belirtileri tedavi eder ve uzun süreli yarar sağlamaz.

Posterior tibial tendiniti olan kişiler, ortezin iç kenarı boyunca ayakkabılarına bir kama yerleştirerek rahatlama sağlayabilirler. Bu, vücudun tendon dokusuna yüklediği yükün bir kısmını hafifletir.

Enflamasyon azalıncaya kadar ayak bileği ateli takmak da yararlı olabilir.

Hekimler bazı insanlara belirtileri düzelene kadar dinlenmelerini ve ayağı ya da ayakları ağırlaştırabilecek aktivitelerden kaçınmalarını tavsiye etmektedir.

Artritli veya yırtılmış tendonu olan bir kişi, iç taban ve ağrı kesici kombinasyonu uygulayarak belirtileri en aza indirebilir. Bunlar işe yaramazsa ameliyat gerekli olabilir.

Bazı kemikler çocuklukta düzgün bir şekilde gelişmez, bu da doğumdan yetişkinliğe kadar devam eden düztabalığa neden olabilir. Bu nadir durumlarda, kaynaşmış kemikleri ayırmak için cerrahi müdahale gerekli olabilir.

Düztabanlığın nedeni obezite olduğunda, kilo vermek belirtileri hafifletebilir.

Düztabanlığın Komplikasyonları Nelerdir?

Başka ayak, ayak bileği veya alt bacak problemleri olan insanlar, düztabanlık belirtilerini daha ağır bir şekilde yaşayabilir.

Örneğin;

·    Aşil tendon hasarı,
·    Ayak bileği veya ayak bileklerinde artrit,
·    Hammertoes (İçe kıvrık ayak başparmağı),
·    Pantar fasiit, ayak tabanlarındaki bağların iltihabı,
·    Posterior tibial tendinit,
·    Ayak çıkıntıları olanlar belirtileri ağır yaşayanlardır.

Düztabanlık, birey ayaktayken, yürürken ya da koşarken vücudun hizalanmasını etkileyebilir. Sonuç olarak kalça, diz ve ayak bileklerinde ağrı olasılığını artırabilirler.

Düztabanlık Egzersizler Nelerdir?

Bir ayak sağlığı uzmanı (podiatrist) veya fizyoterapist, düz ayak belirtilerini yönetmek veya gelişimini önlemek için spesifik egzersizler önerebilir.

Amerikan Ortopedi Cerrahları Akademisi (AAOS), ayak ve ayak bileklerinde gücü ve esnekliği artırmak için bazı belirtileri hafifletmeye yardımcı olabilecek aşağıdaki egzersizleri önermektedir.

Topuk kordonunun gerilmesi: Topuk kordonunun gerilmesinin amacı aşil tendonunu ve arka baldır kaslarını germektir.

·    Bir duvara bakacak şekilde durun ve bir elinizi göz hizasında duvara yerleştirin.
·    Germe gerektiren bacağı diğer bacağın arkasına yaklaşık bir adım gerdirin ve topuğu yere sıkıca dikin.
·    Arka bacakta bir gerginlik hissedene kadar ön bacağın dizini bükün.
·    30 saniye tutun ve 30 saniye dinlenin. Dokuz kez daha tekrarlayın.
·    Sırtın kavranmasını önlemek ve düz tutmak önemlidir.
·    Bu egzersizi günde iki kez yapın.

Golf topu egzersizi: Bu egzersiz, bir sandalye ve bir golf topu gerektirir.

Ayaklarınız yere sağlam değecek şekilde sandalyeye oturun. Golf topunu ayağın altına yerleştirin ve plantar fasya bağını germek için 2 dakika boyunca ayak kemerinin altına ileri ve geri yuvarlayın.

Düztabanlık kalıtsal olabilir ve kalıtsal nedenler maalesef önlenemez.

Buna ek olarak, ayağa oturan ayakkabılar giyerek ve gerekli ayak desteğini sağlayarak durumun kötüleşmesi ve aşırı ağrıya sebep olması önlenebilir.

Okumaya Devam
Reklam
Yorum İçin Tıklayın

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Acil Tıp Doktoru

Bronşektazi

Bronşektazi nedir? Bronşun kalıcı genişlemesine bronşektazi denir. Bronşektazilerde genellikle bronş duvarı harabiyeti de vardır …

Yayınlanan

üzerinde

Tarafından

Bronşektazi nedir?

Bronşun kalıcı genişlemesine bronşektazi denir. Bronşektazilerde genellikle bronş duvarı harabiyeti de vardır. Bronşektazinin silindirik, kistik, varikoz gibi tipleri vardır.

Bronşektazinin nedeni nedir?

Bronşektazi daha çok çocukluk çağında geçirilen (ağır) akciğer enfeksiyonları sonrasında ortaya çıkar. Kistik fibrozis denilen akciğerlerde tekrarlayan enfeksiyonlar neticesinde oluşan bronşektazilerle karakterize olan hastalık genetik bir bozukluk sonucu ortaya çıkar. Akciğerlerdeki seyri kistik fibrozis dışı bronşektazileden farklı seyrettiğinden ve kistik fibrozis yalnızca akciğerleri etkilemeyip, karaciğer pankreas, over gibi organları etkileyebildiğinden bronşektazi başlığı altında değil ayrıca değerlendirilmesi gereken bir hastalıktır. Bronşektazi tek başına bir hastalık olmaktan daha çok akciğerlerde ortaya çıkan ağır ya da tekrarlayan enfeksiyonların bir sonucudur. Bu durumun istisnası konjenital bronşektaziler sayılabilir. Konjenital bronşektazilerde bronş duvarında kıkırdak gelişimi sorunları olabilmektedir.

Bronşektazinin semptomları nelerdir?

En sık görülen semptomu balgam ve öksürüktür, bazen kanlı balgam (hemoptizi) da olabilir. Bronşektazisi görece yaygın olan hastalar özellikle kış mevsiminde enfeksiyonlardan dolayı fazla miktarda balgam çıkarabilirler. Bronşektazinin yeri ve yaygınlığı çok önemlidir. Lokalize bronşektaziler karinanın alt tarafındaysalar sekresyonlardan dolayı sık sık enfekte olabilirler. Üst loblarda olan bronşektaziler daha çok akciğer tüberkülozu sekeli olarak değerlendirilebilirler. Genelikle enfekte olmazlar. Pulmoner sekestrasyon denilen anomalilerde de bronşektaziler gözlenebilir. Bu hastalarda masif yani ağır hemoptiziler olabilir ve bu durum bazen ölümle sonuçlanabilir. Yaygın bronşektazi varsa kistik fibrozis, immün yetmezlik, diffüz panbronşiyolit gibi hastalıklar araştırılmalıdır.

Bronşektazi tanısı nasıl konulur?

Bronşektazi ileri düzeyde ya da yaygın değilse genellikle akciğer grafisinde görülmez. Oskültasyonda orta raller duyulabilir. Dinleme bulgusunun olması bronşektaziden kuşkulandırır.

Bronşektazi tanısı eskiden bronkografi ile konulurken günümüzde seçkin tanı yöntemi toraks HRCT’dir (yüksek çözünürlüklü bilgisayarlı tomografi).

Bronşektazinin tedavisi var mıdır?

Bronşektaziyi düzelten yaninormal bronş haline getiren bir tedavi yoktur. Öksürük, balgam, nefes darlığı gibi belirtileri olan bronşektazili hastalar öncelikle ilaç tedavisi (antibiyotik, mukolitik, ekspektoran, inhaler ilaçlar gibi) ile tedavi edilirler. İlaç tedavisi ile klinik iyileşme sağlanabilir ancak bronşektazi düzelmez. Bir süre sonra bronşektazi tekrar enfekte olabilir ve hastaların belirtileri tekrar ortaya çıkabilir. Bu tür hastalar grip ve zatürre aşılarından fayda görebilirler. Bronşektazi tek taraflıysa ve uygun medikal tedaviye rağmen tekrarlayan hemoptizi ya da bronşektazik alanlar sık sık enfekte oluyorsa operasyon seçeneği göz önünde bulundurulur. Yani bronşektazi olan akciğer alanı rezeke edilebilir (ameliyatla alınabilir). Operasyon dışında, hemopizi için bronşiyal arter embolizasyonu, enfeksiyon için akılcı antibiyotik kullanımı diğer seçenekler olarak düşünülebilir. Bilateral (iki taraflı) bronşektazilerde operasyon seçeneği neredeyse yoktur. Bronşektazili bir hastada bronşektazi nedeni olarak altta yatan bir hastalık saptanırsa, o hastalıkla ilgili önlemler alınır. Örneğin immün globulin yetersizliği saptanırsa, immün globulin replasmanı yapılır, gereken durumlarda antibiyoterapi ve eşlik eden diğer durumların tedavisi yapılır.

Okumaya Devam

Acil Tıp Doktoru

Sosyal Alerji

Sosyal alerji, mevsimsel alerjiler gibi tekrar eden ve kaçınılması zor olan davranışlardır. En sevdiğiniz arkadaşlarınızı, davranışlarından …

Yayınlanan

üzerinde

Tarafından

Sosyal alerji, mevsimsel alerjiler gibi tekrar eden ve kaçınılması zor olan davranışlardır. En sevdiğiniz arkadaşlarınızı, davranışlarından hoşlanmadığınız kişilerle değiş tokuş ettiğinizde oluşan durum tam anlamıyla bu. Peki, bu insanlar nerede? Mesela, teyzenizin sürekli anlamsız şeylerden şikâyet etmesi, kuzeninizin yemek yerken ağzını şapırdatması (gözünüzün önüne getirin) ve yedikten sonra ağzını kol kenarlarına silmesi. Şimdi ne hissediyorsunuz? Rahatsızlık. Bu rahatsızlık, sosyal alerjenlerin ürettiği duygusal ve fiziksel belirtilere maruz kaldıktan birkaç dakika sonra ortaya çıkar. Bir eylem bir defalık yapıldığında belki katlanılabilir, ancak düzenli olarak gerçekleştiğinde kulağınıza gelen bir sinek vızıltısı gibi bizi rahatsız edebilir.

Peki, sosyal alerjenler hakkında ne yapabilirsiniz?

En çok zorlandığımız ve sosyal alerjiyi hissettiğimiz yerler ailemizin ve çalışma arkadaşlarımızın yanı o nedenle bu durumu gözden geçirmeyi unutmamalıyız. Sizler yalnızca yaptıklarınızı ve hissettiklerinizi kontrol edebilirsiniz, karşınızdaki kişiyi değil.

Bazen davranışlar kasıtlı gibi gözükse bile, kasıtlı olarak sizi rahatsız etme amaçlı olmadıklarını ve muhtemelen bunun başka bir nedeni olabileceğini düşünün.

Bu davranışları genellikle en çok zaman geçirdiğimiz insanlarda görürüz ve bu davranışlar devam ettikçe alerjimiz daha da kötüleşebilir.

Sosyal alerjik reaksiyonu önlemenin etkili bir yolu, maruz kalma sürenizi azaltmaktır. Kedilere alerjisi olan bir kişinin, kedilere uzun süre maruz kalmaması gibi sosyal alerjisi olan bir kişinin de sosyal alerjenlerle dolu bir ortamda kalmaktan kaçınması gerekir. Alerjenlerle temasta olduğunuz süreyi en aza indirmek alerji riskinizi azaltır.

Sosyal alerjenlerinizle çevrili bir ortamda harcadığınız zamanı sınırlamak gibi bir strateji belirleyebilirsiniz. Aile toplantılarında veya girdiğiniz sosyal durumlarda stratejik olun. Yemek masasında bir yer bulurken ağzını şapırdatan kuzeninizin tam karşına oturmayın. Birçok sosyal alerjen üzerinde bir miktar kontrol gücümüz vardır. Aslında çevremizdeki sosyal alerjenler bir tür destek ve doğrulama bekler. Örneğin; bir türlü susmak bilmeyen teyzenizin ağzından çıkanları kapatmak isteyebilirsiniz, ancak bu alerjik reaksiyonunuzu sakinleştirmenize yardımcı olmaz. İlk olarak aradığı onaylanmayı sağlamak için biraz zaman harcarsanız, onun istediği tatmini vererek itici bulduğunuz davranışı söndürmeyi sağlayabilirsiniz. Şapırdatarak yemek yiyen kuzeniniz ile yeme alışkanlıkları hakkında konuşmayı deneyebilirsiniz. Ancak, konuşmaların yalnızca bilgi vermekle kalmayacağını aynı zamanda ilişkiniz içinde bir sonucu olduğunu unutmayın. Onu sevdiğiniz için onunla bu konu hakkında açıkça konuştuğunuzu belirtin.

Eğer bunların işe yaramayacağını düşünüyorsanız anda olmayı deneyebilirsiniz. Anda olmak, şimdiki an içerisinde gerçekleşenlere dikkat etmeyi ve onları yargılamaksızın kabul etmeyi içerir. Sosyal alerjenler sizi rahatsız etmeye başladığında bu düşüncelerinizi değerlendirmeden önce kendi iç rahatsızlığınıza dikkat edin. İçinizde neler oluyor bir bakın bakalım. Sadece nereye gittiğini takip edin. Bu durum alerjenin sizi rahatsız etmesini engellemeyecek, ancak sizi ne kadar sinirlendirdiğini fark etmenize ve etkilerinden ne kadar çabuk kurtulacağınızı kontrol etmenize yardımcı olacaktır. Sosyal alerjiler sizi yıpratabilir ve ilişkilerinizi strese dayanıklılık testine dönüştürebilir. Birkaç basit adım sizi ilişkilerinizde sosyal alerjenlerle uğraşmak yerine mutlu, sağlıklı bir ilişki yaşamanızı sağlayacak hale getirebilir.

Okumaya Devam

Ortopedi ve Travmatoloji

Kemik Sağlığı İçin Spor ve Egzersiz

Yayınlanan

üzerinde

Tarafından

Op. Dr. Bülent Diri, “Kemiğin kullanımı ve kalitesini arttırabilmek için spor ve egzersizi hayatımızdan çıkarmamalıyız” dedi”

Yaşlılık hekimliği ya da Geriatrinin yaşlılık dönemindeki sağlık sorunları ve bu sorunların tedavileriyle ilgilenen tıp dalı olduğunu ifade eden Medicana Samsun Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümünden Op. Dr. Bülent Diri, “Geriatrik yaş grubu medeniyetin, teknolojinin gelişmesiyle birlikte ilerlemiştir. Eskiden yaşam ömrü 30’lu yaşlardayken yaşam koşullarının daha iyi hale gelmesi , sağlık ve tarım alanındaki devrimlerle birlikte insan ömrü uzamıştır. İnsan ömrünün uzamasının getirisi de götürüsünde vardır. İleriki yaş grubunda geriatri problemleriyle daha çok karşılaşıyoruz. Kemik ve kalitesinin ilerleyen yaşlarda düşmesineyse osteoporoz diyoruz. Kadınlarda daha çok rastlansa da her iki cinsinde ortak hastalığıdır. İlerleyen yaşla birlikte daha çok görülmektedir. Demir ve kalsiyum kemiği besler. Güneşten faydalanmamak risk faktörü oluşturuyor. D vitamini özellikle covit döneminde de oldukça önem arz etmektedir. Kalsiyum kemiğin ana yapıtaşlarındandır. Kalsiyum ihtiyacımızı ise süt ve süt ürünlerinden karşılayabiliriz. Endüstriyel topluma doğru gidiş fabrikalaşmaya yöneliş beslenme alışkanlıklarımızı değiştirdi” ifadelerini kullandı. 

KEMİK KALİTESİ İÇİN D VİTAMİNİ VE KALSİYUM 

Op. Dr. Bülent Diri,  “ Hayvansal gıdaların düzenli tüketilmesi, güneşten alınamayan  D vitaminin takviye olarak alınması önemli bir korunma yöntemidir. Kemik kalitesinin genç yaşta korunması oldukça önemli. Kemiğin kullanımı ve kalitesine dikkat etmeli , spor ve egzersizi hayatımızdan  çıkarmamalıyız.  Beslenme, yaşam tarzı ve spor osteoporoz etkileyen önemli etkenlerdir.  Osteoporoz basit tramvayla kırık oluşumuna  sebep vermektedir. Ev içinde düşme olduğunuz yerde basit hareketle kırılmalar oluşabilir. Süngerimsi kemiğin yoğunlukta olduğu bölgelerde kırık daha fazla görürüz. Kalça, el bilek kırıkları ve omur kırıkları oldukça sık rastladıklarımızdır. Kalça kırıkları oldukça önemlidir ve daha çok cerrahiye başvururuz. Hastayı hızlıca ayağa kaldırmak hedefimizdir. “dedi.

Okumaya Devam

Trendler