Fue Tekniği İle Saç Ekimi - Doktor Makaleleri
Bize ile Bağlan
All On Four İmplant Tedavisi

Saç Ekimi

Fue Tekniği İle Saç Ekimi

Yayınlanan

üzerinde

Saç ektirme operasyonunu mutlaka çok iyi araştırmalı ve doğru kararlar almalısınız. Peki, Saç Ekimi uzmanınızı ve merkezinizi seçmeden önce nelere dikkat etmelisiniz?

Saç Ekiminde Son Teknoloji Fue Yöntemi ile Saç Ekimi

FUE (Foliküler Ünite Ekstraksiyonu) yönteminde saç kökleri lokal anestezi altında özel uçlu mikro motorlar ile tek tek alınarak saçsız alanlara, doğal saç çıkış açısı ve yönü dikkate alınarak yerleştirilir.

Günümüzde, saç ekimi operasyonlarının çoğunluğunu FUE yöntemi ile yapılmaktadır. Cerrahi bir girişim olmadığı için hastalar daha rahat karar vermekte ve bu tekniği tercih etmektedirler

FUE yönteminde saçlar tek tek alınıp saçsız bölgelere nakledilir. Folikül çıkartma işleminden önce donör alandaki saçlar kesilerek 1 mm olacak kadar kısaltılır. Lokal anestezik ilaç ile saç kökü alınacak ve ekim yapılacak olan bölge uyuşturulur. Mikro Motor ucu, saç kılını ortalayacak şekilde yaklaştırılır kılın çıkış açısına uygun olacak şekilde deriye batırılıp çekilir. Kıl, folikül ve onu çevreleyen mikroskobik doku ile birlikte, silindirik bir tarzda kesilmiş olur. Bir mikro penset ile nazikçe çekilir ve foliküler ünite gevsek tabandan ayrılarak gelir. Operasyondaki greftlerin zarar görmesini minimalize eden bu otomatik sistem sayesinde operasyon süreleri kısalmış, zaman biriminde alınan greft sayısı da artmıştır. Foliküler üniteler bu şekilde toplandıktan sonra saçsız alanda açılan çok daha küçük deliklere yerleştirilirler. Her bir foliküler ünite ortalama 2 ile 3 folikül barındırır.

Ücretlendirme konusunda hastalarımıza gerçek graft sayılarını yapılan ön muayenelerde tam sayı olarak bildirmek süretiyle surpriz bütçelerle karşılaşmalarını önlüyor , gerçekte ihtiyaçları olan graftlerle doğal saçlarına kavuşturuyoruz Hastalarımızın gerekli görmeleri halinde Daha once saç ekimi yapılmış hastalarımızın ropörtajlarını seyrettirme veya birebir görüşme olanağı sağlayarak kafanızda kalabilecek sorulara yanıt bulmanızı sağlıyoruz.

Fue yönteminin özellikleri şunlardır

  • Greftlerin alındığı bölgede doku alınmadan yalnızca ilgili kök hücresi üzerinde bire bir çalışılmaktadır.
  • Saç alınan bölgede kesi ve dikiş işlemi olmaz. Köklerin alındığı bölgede 06,07 mm den küçük çaplı sıyrıklar oluşur bu sıyrıklar bir kaç günde kapanır ve iz bırakmadan iyileşir.
  • Bu teknikle ense bölgesinden alınan greftler saç transferinde kullanıldığı gibi kaş, bıyık, sakal transferinde de kullanılmaktadır.
  • Bir seansta ortalama donör alanın durumuna ve ekilecek kök sayısına bağlı olarak 4.000 ile 6.000 kadar greft alınabilir.
  • Her greftte 1 ile 3 arasında saç teli bulunmaktadır. 1 greft saç, ortalama 2 – 2,5 saç teli kabul edilir.
  • Elde edilen kök sayısına ve açıklığa bağlı olarak santimetrekare başına 50 – 60 saç kökü ekmek mümkündür.
  • Ayrıca operasyon sonrası günlerde az ağrı olması ve iyileşme süresinin kısa olması da bu yöntemin tercih nedenlerindendir.

Ekilen saçlar birinci ayın sonunda genelde dökülürler, saç ekiminden 2 – 3 ay sonra çıkmaya ve uzamaya başlar.

6. ayda saçlar göz dolduracak kadar gelişir. Fakat en güzel halini ekilen saçların adaptasyon sürecini tamamladıktan sonra 1 – 1,5 yıl içerisinde alır. Ekilen saçlar dökülmemeye kodlanmış olan bölgeden alındığı için dökülmezler. Saçlar kişinin kendisine ait olduğundan aynı renk ve karakterde çıkar.
Saç ekiminde var olan saç miktarı ve alınma şekli önemli olduğu kadar ekilen saçların yönü, ön saç çizgisinin doğallığı en az ekilen saç miktarı kadar önemlidir.

Profesyonel bir ekip tarafından yapıldığında saç ekimi çok iyi sonuçlar verir.

Ömür boyu uzayan saçlar insanın görünümünü değiştirdiği gibi psikolojisine de çok olumlu etkilemektedir.
Saç Ekimi yetenek, görsellik ve tecrübe gerektirdiğinden özellikli bir bilimsel sanattır.
Sağlıklı bir şekilde uzayan, doğal saçlara kavuşan insanların kendine olan güveni de artmaktadır.

Okumaya Devam
Reklam
Yorum İçin Tıklayın

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Acil Tıp Doktoru

Bronşektazi

Bronşektazi nedir? Bronşun kalıcı genişlemesine bronşektazi denir. Bronşektazilerde genellikle bronş duvarı harabiyeti de vardır …

Yayınlanan

üzerinde

Tarafından

Bronşektazi nedir?

Bronşun kalıcı genişlemesine bronşektazi denir. Bronşektazilerde genellikle bronş duvarı harabiyeti de vardır. Bronşektazinin silindirik, kistik, varikoz gibi tipleri vardır.

Bronşektazinin nedeni nedir?

Bronşektazi daha çok çocukluk çağında geçirilen (ağır) akciğer enfeksiyonları sonrasında ortaya çıkar. Kistik fibrozis denilen akciğerlerde tekrarlayan enfeksiyonlar neticesinde oluşan bronşektazilerle karakterize olan hastalık genetik bir bozukluk sonucu ortaya çıkar. Akciğerlerdeki seyri kistik fibrozis dışı bronşektazileden farklı seyrettiğinden ve kistik fibrozis yalnızca akciğerleri etkilemeyip, karaciğer pankreas, over gibi organları etkileyebildiğinden bronşektazi başlığı altında değil ayrıca değerlendirilmesi gereken bir hastalıktır. Bronşektazi tek başına bir hastalık olmaktan daha çok akciğerlerde ortaya çıkan ağır ya da tekrarlayan enfeksiyonların bir sonucudur. Bu durumun istisnası konjenital bronşektaziler sayılabilir. Konjenital bronşektazilerde bronş duvarında kıkırdak gelişimi sorunları olabilmektedir.

Bronşektazinin semptomları nelerdir?

En sık görülen semptomu balgam ve öksürüktür, bazen kanlı balgam (hemoptizi) da olabilir. Bronşektazisi görece yaygın olan hastalar özellikle kış mevsiminde enfeksiyonlardan dolayı fazla miktarda balgam çıkarabilirler. Bronşektazinin yeri ve yaygınlığı çok önemlidir. Lokalize bronşektaziler karinanın alt tarafındaysalar sekresyonlardan dolayı sık sık enfekte olabilirler. Üst loblarda olan bronşektaziler daha çok akciğer tüberkülozu sekeli olarak değerlendirilebilirler. Genelikle enfekte olmazlar. Pulmoner sekestrasyon denilen anomalilerde de bronşektaziler gözlenebilir. Bu hastalarda masif yani ağır hemoptiziler olabilir ve bu durum bazen ölümle sonuçlanabilir. Yaygın bronşektazi varsa kistik fibrozis, immün yetmezlik, diffüz panbronşiyolit gibi hastalıklar araştırılmalıdır.

Bronşektazi tanısı nasıl konulur?

Bronşektazi ileri düzeyde ya da yaygın değilse genellikle akciğer grafisinde görülmez. Oskültasyonda orta raller duyulabilir. Dinleme bulgusunun olması bronşektaziden kuşkulandırır.

Bronşektazi tanısı eskiden bronkografi ile konulurken günümüzde seçkin tanı yöntemi toraks HRCT’dir (yüksek çözünürlüklü bilgisayarlı tomografi).

Bronşektazinin tedavisi var mıdır?

Bronşektaziyi düzelten yaninormal bronş haline getiren bir tedavi yoktur. Öksürük, balgam, nefes darlığı gibi belirtileri olan bronşektazili hastalar öncelikle ilaç tedavisi (antibiyotik, mukolitik, ekspektoran, inhaler ilaçlar gibi) ile tedavi edilirler. İlaç tedavisi ile klinik iyileşme sağlanabilir ancak bronşektazi düzelmez. Bir süre sonra bronşektazi tekrar enfekte olabilir ve hastaların belirtileri tekrar ortaya çıkabilir. Bu tür hastalar grip ve zatürre aşılarından fayda görebilirler. Bronşektazi tek taraflıysa ve uygun medikal tedaviye rağmen tekrarlayan hemoptizi ya da bronşektazik alanlar sık sık enfekte oluyorsa operasyon seçeneği göz önünde bulundurulur. Yani bronşektazi olan akciğer alanı rezeke edilebilir (ameliyatla alınabilir). Operasyon dışında, hemopizi için bronşiyal arter embolizasyonu, enfeksiyon için akılcı antibiyotik kullanımı diğer seçenekler olarak düşünülebilir. Bilateral (iki taraflı) bronşektazilerde operasyon seçeneği neredeyse yoktur. Bronşektazili bir hastada bronşektazi nedeni olarak altta yatan bir hastalık saptanırsa, o hastalıkla ilgili önlemler alınır. Örneğin immün globulin yetersizliği saptanırsa, immün globulin replasmanı yapılır, gereken durumlarda antibiyoterapi ve eşlik eden diğer durumların tedavisi yapılır.

Okumaya Devam

Acil Tıp Doktoru

Sosyal Alerji

Sosyal alerji, mevsimsel alerjiler gibi tekrar eden ve kaçınılması zor olan davranışlardır. En sevdiğiniz arkadaşlarınızı, davranışlarından …

Yayınlanan

üzerinde

Tarafından

Sosyal alerji, mevsimsel alerjiler gibi tekrar eden ve kaçınılması zor olan davranışlardır. En sevdiğiniz arkadaşlarınızı, davranışlarından hoşlanmadığınız kişilerle değiş tokuş ettiğinizde oluşan durum tam anlamıyla bu. Peki, bu insanlar nerede? Mesela, teyzenizin sürekli anlamsız şeylerden şikâyet etmesi, kuzeninizin yemek yerken ağzını şapırdatması (gözünüzün önüne getirin) ve yedikten sonra ağzını kol kenarlarına silmesi. Şimdi ne hissediyorsunuz? Rahatsızlık. Bu rahatsızlık, sosyal alerjenlerin ürettiği duygusal ve fiziksel belirtilere maruz kaldıktan birkaç dakika sonra ortaya çıkar. Bir eylem bir defalık yapıldığında belki katlanılabilir, ancak düzenli olarak gerçekleştiğinde kulağınıza gelen bir sinek vızıltısı gibi bizi rahatsız edebilir.

Peki, sosyal alerjenler hakkında ne yapabilirsiniz?

En çok zorlandığımız ve sosyal alerjiyi hissettiğimiz yerler ailemizin ve çalışma arkadaşlarımızın yanı o nedenle bu durumu gözden geçirmeyi unutmamalıyız. Sizler yalnızca yaptıklarınızı ve hissettiklerinizi kontrol edebilirsiniz, karşınızdaki kişiyi değil.

Bazen davranışlar kasıtlı gibi gözükse bile, kasıtlı olarak sizi rahatsız etme amaçlı olmadıklarını ve muhtemelen bunun başka bir nedeni olabileceğini düşünün.

Bu davranışları genellikle en çok zaman geçirdiğimiz insanlarda görürüz ve bu davranışlar devam ettikçe alerjimiz daha da kötüleşebilir.

Sosyal alerjik reaksiyonu önlemenin etkili bir yolu, maruz kalma sürenizi azaltmaktır. Kedilere alerjisi olan bir kişinin, kedilere uzun süre maruz kalmaması gibi sosyal alerjisi olan bir kişinin de sosyal alerjenlerle dolu bir ortamda kalmaktan kaçınması gerekir. Alerjenlerle temasta olduğunuz süreyi en aza indirmek alerji riskinizi azaltır.

Sosyal alerjenlerinizle çevrili bir ortamda harcadığınız zamanı sınırlamak gibi bir strateji belirleyebilirsiniz. Aile toplantılarında veya girdiğiniz sosyal durumlarda stratejik olun. Yemek masasında bir yer bulurken ağzını şapırdatan kuzeninizin tam karşına oturmayın. Birçok sosyal alerjen üzerinde bir miktar kontrol gücümüz vardır. Aslında çevremizdeki sosyal alerjenler bir tür destek ve doğrulama bekler. Örneğin; bir türlü susmak bilmeyen teyzenizin ağzından çıkanları kapatmak isteyebilirsiniz, ancak bu alerjik reaksiyonunuzu sakinleştirmenize yardımcı olmaz. İlk olarak aradığı onaylanmayı sağlamak için biraz zaman harcarsanız, onun istediği tatmini vererek itici bulduğunuz davranışı söndürmeyi sağlayabilirsiniz. Şapırdatarak yemek yiyen kuzeniniz ile yeme alışkanlıkları hakkında konuşmayı deneyebilirsiniz. Ancak, konuşmaların yalnızca bilgi vermekle kalmayacağını aynı zamanda ilişkiniz içinde bir sonucu olduğunu unutmayın. Onu sevdiğiniz için onunla bu konu hakkında açıkça konuştuğunuzu belirtin.

Eğer bunların işe yaramayacağını düşünüyorsanız anda olmayı deneyebilirsiniz. Anda olmak, şimdiki an içerisinde gerçekleşenlere dikkat etmeyi ve onları yargılamaksızın kabul etmeyi içerir. Sosyal alerjenler sizi rahatsız etmeye başladığında bu düşüncelerinizi değerlendirmeden önce kendi iç rahatsızlığınıza dikkat edin. İçinizde neler oluyor bir bakın bakalım. Sadece nereye gittiğini takip edin. Bu durum alerjenin sizi rahatsız etmesini engellemeyecek, ancak sizi ne kadar sinirlendirdiğini fark etmenize ve etkilerinden ne kadar çabuk kurtulacağınızı kontrol etmenize yardımcı olacaktır. Sosyal alerjiler sizi yıpratabilir ve ilişkilerinizi strese dayanıklılık testine dönüştürebilir. Birkaç basit adım sizi ilişkilerinizde sosyal alerjenlerle uğraşmak yerine mutlu, sağlıklı bir ilişki yaşamanızı sağlayacak hale getirebilir.

Okumaya Devam

Trendler