Gebelerin Bulantı Kusma ile Baş Etme Yöntemleri - Doktor Makaleleri
Bize ile Bağlan
All On Four İmplant Tedavisi

Kadın Hastalıkları ve Doğum

Gebelerin Bulantı Kusma ile Baş Etme Yöntemleri

Yayınlanan

üzerinde

Amaç:

Gebelik erken dönemlerinde oluşan bulantı kusma şikayetini azaltma, hafifletme, tedavi ve baş etme yöntemlerini içermektedir.

Giriş:

Gebelik anne olmak isteyen kadınlar için en özel ve anlamlı anlardan biridir. Ancak güzel olan her şey gibi gebeliğin de istenmeyen etkileri yaşanabiliyor. Bulantı ve kusma gebeliğin en yaygın görülen istenmeyen etkilerinden biridir.

Gebelikte bulantı ve kusma genellikle sabah bulantısı olarak bilinen, erken gebelikte çok yaygın bir durumdur. Günün veya gecenin herhangi bir saatinde sizi etkileyebilir ve bazı kadınlar kendilerini gün boyu hasta hissettirebilir. 

“Sabah hastalığı” genellikle gebelikten başka bir nedene bağlı olmayan, orta ve hafif dereceli kusmaları tanımlamak için kullanılırken, “hiperemezis gravidarum” daha ileri düzey bir durumdur. Hiperemezis gün içerisinde birçok kez kusmaya, gıda alımını kısıtlayıp kilo kaybına neden olan ve hastanede tedavi ihtiyacı doğurabilen bir durumdur.

Sabah kusmaları her anne adayın da farklı şiddette olabilir.Bu sürecin normal olup olmadığının doğru bir şekilde anlaşılması için anne adayı doktor kontrolü altında olmalıdır.Yaşam kalitesini de oldukça düşüren bulantı ve kusma problemi önemli bir durumdur.

Bulantı ve Kusma Ne Zaman Başlar?

Bulantı ve kusma gebeliğin ilk belirtilerinden biri olabilir ve genellikle gebeliğin 4-6. haftasında başlar, 8-10. haftada şiddetlenir. Günün herhangi bir saatinde ortaya çıkabilir ve çoğu kadın için gebeliğin 14. Haftasında azalarak 16-20.haftalarda sona erer. Ancak, hamileliği boyunca bulantı kusması olan gebeler de vardır.

Mide bulantısı, genellikle ilk trimesterde gebelerin yaklaşık % 50-90’ında oldukça yaygın görülen ve anne adayına rahatsızlık veren bir problemdir. Gebenin günlük aktivitesini etkileyecek kadar ciddi bir durum olabilir ve iş gücü kaybı gerçekleşebilir. Bu oran oldukça yüksek olmasına rağmen gebelik bulantı ve kusması çoğu zaman hem gebelerin hem de bizlerin kanıksamış olduğu bir durumdur. Bu sebeple daha az önemsenmekte ve hastalığın tedavisinde gecikilmektedir.

Hamilelikte mide bulantısı ve kusma genelde sabah saatlerinde ve yataktan kalkınca olur. Her ne kadar bu duruma “Sabah Bulantısı” gibi isimler verilse de bulantı ve kusma günün her saatinde olabilir. Özellikle sabah saatlerinde yoğunlaşan, kusmaya dahi yol açabilen bu durum nadiren riskli sonuçlara yol açabilir.Çünkü bebeğin gelişimi annenin tükettiği sağlıklı besinlere bağlıdır.

Sabah bulantısı size veya bebeğinize zararlı değildir, ancak aşırı kusma  (günde 5’ten fazla), dehidrasyon (susuzluk) ve yetersiz beslenme sonucunda gebelik hastalığı olarak bilinen hiperemezis gravidaruma sahip olabilirsiniz. Hiperemezis gravidarum, olası besin eksikliği ve elektrolit dengesizlikleri nedeniyle ciddi ve tedavi edilmezse size ve bebeğinize zarar verebilecek bir durumdur. Bulantı ve kusma hekim, hasta ve yakınları tarafından bu yüzden önemsenmelidir.

Bulantı ve Kusmanın Sebepleri: 

Gebelikte görülen bulantı ve kusmanın nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte; psikolojik faktörler ve hormonal değişimlere bağlı olarak ortaya çıkar. Kanda Beta-HCG yoğunluğunun arttığı dönemlerde pik yapar.

Bulantı ve Kusmanın Önlenmesi İçin Neler Yapılabilir?

Hamilelikte mide bulantılarının açlık,düşük kan şekeri, sağlıksız beslenme,yorgunluk , uykusuzluk, stres ve güçlü kokular tarafından tetiklendiği bilinmektedir. Bulantı şikayetini en aza indirgeyecek bazı ipuçları şöyledir:

Beslenme düzenine dikkat etmek önemlidir: Sık sık fakat küçük porsiyonlarda yemek yemek, midenin aşırı dolmasına engel olarak bulantıları engelleyebilir.Boş midede de bulantılar tetiklenebilir.

Baharatlı,gazlı yağlı yiyeceklerden uzak durulmalı.Protein ve karbonhidrattan zengin beslenme (yumurta, süt ürünleri, tam tahıllı gıda vb)

Yeterli miktarda sıvı alımı: Yemeklerden yarım saat önce veya yarım saat sonra alınmalı, ve bir anda bir bardak değil yudum yudum alınmalı.  Gerekirse buz küpleri, buzlu limonlu çay önerilebilir.

Zencefil: Mide bulantısının önlenmesi ve azaltılması için önemli bir besin maddesidir.Bal-zencefil, bitki çayları Doktorunuza danışılarak tüketilmelidir.

B6 vitamini gebelik bulantılarını azaltmaktadır: Muz, patates,kayısı, karpuz, nohut B6 açısından zengindir.Multi vitaminler yemekle ve gerekirse suda eritilerek tüketilmelidir.

Midenizi bulandıracak ağır kokulardan uzak durulmalı.Çalışma ortamı ve yaşam alanı sık sık havalandırılmalıdır.

Sıcak ortamlardan kaçının.

Temiz hava almak kişinin kendini daha iyi hissetmesine yardımcı olabilir. Açık havada kısa ve tempolu yürüyüşler yapılmalıdır.

Yeterince uyumak ve yorgunluktan uzak durmak, gün içerisinde sık sık dinlenmek, gevşemek, stresten kaçınmak mide bulantısını azaltacaktır. Olumlu düşünme ve paniğe kapılmamak bu durumu olumlu etkilemektedir.

Aromaterapi yöntemlerinden uçucu nane yağını sabah 8-10 ve akşam 7-9 arası koklama ve masaj olarak kullanmak önemli ölçüde rahatlama sağlamaktadır.

Medikal Tedavi:

İlaç dışı yöntemlerle kontrol altına alamadığımız durumlarda ise bebeğe ve anneye zararı olmayan B6 vitamin, antihistaminik gibi medikal tedavi yöntemlerine başvurabiliyoruz. Ancak kullanılan ilacın, gebelik kategorisi (A) olması çok önemlidir ve gerektiğinde gebelerimize güvenle önerebildiğimiz ilaç tedavileri mevcuttur; aksine bulantı ve kusma şikayetlerine rağmen ilaç kullanmamak anne ve bebek için daha tehlikeli sonuçlara yol açabilir. 

Eğer şikayetleriniz yaşam kalitenizi olumsuz olarak etkiliyorsa, günlük yaşantılarınızda sıkıntı, rahatsızlık veriyorsa, konuyu mutlaka doktorunuz ile paylaşmalı ve destek istemelisiniz.

Bu sıkıntıların geçici olduğunu düşünerek sakin kalmaya ve bebeğe odaklanmaya özen göstermeliyiz. Kendimizi iyi hissettirecek ve keyifle vakit geçireceğimiz insanlarla stresten uzak olmak önemli ölçüde rahatlama sağlamaktadır.

Sağlıkla Kalın, Sağlıklı kalın.

Okumaya Devam
Reklam
Yorum İçin Tıklayın

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Acil Tıp Doktoru

Bronşektazi

Bronşektazi nedir? Bronşun kalıcı genişlemesine bronşektazi denir. Bronşektazilerde genellikle bronş duvarı harabiyeti de vardır …

Yayınlanan

üzerinde

Tarafından

Bronşektazi nedir?

Bronşun kalıcı genişlemesine bronşektazi denir. Bronşektazilerde genellikle bronş duvarı harabiyeti de vardır. Bronşektazinin silindirik, kistik, varikoz gibi tipleri vardır.

Bronşektazinin nedeni nedir?

Bronşektazi daha çok çocukluk çağında geçirilen (ağır) akciğer enfeksiyonları sonrasında ortaya çıkar. Kistik fibrozis denilen akciğerlerde tekrarlayan enfeksiyonlar neticesinde oluşan bronşektazilerle karakterize olan hastalık genetik bir bozukluk sonucu ortaya çıkar. Akciğerlerdeki seyri kistik fibrozis dışı bronşektazileden farklı seyrettiğinden ve kistik fibrozis yalnızca akciğerleri etkilemeyip, karaciğer pankreas, over gibi organları etkileyebildiğinden bronşektazi başlığı altında değil ayrıca değerlendirilmesi gereken bir hastalıktır. Bronşektazi tek başına bir hastalık olmaktan daha çok akciğerlerde ortaya çıkan ağır ya da tekrarlayan enfeksiyonların bir sonucudur. Bu durumun istisnası konjenital bronşektaziler sayılabilir. Konjenital bronşektazilerde bronş duvarında kıkırdak gelişimi sorunları olabilmektedir.

Bronşektazinin semptomları nelerdir?

En sık görülen semptomu balgam ve öksürüktür, bazen kanlı balgam (hemoptizi) da olabilir. Bronşektazisi görece yaygın olan hastalar özellikle kış mevsiminde enfeksiyonlardan dolayı fazla miktarda balgam çıkarabilirler. Bronşektazinin yeri ve yaygınlığı çok önemlidir. Lokalize bronşektaziler karinanın alt tarafındaysalar sekresyonlardan dolayı sık sık enfekte olabilirler. Üst loblarda olan bronşektaziler daha çok akciğer tüberkülozu sekeli olarak değerlendirilebilirler. Genelikle enfekte olmazlar. Pulmoner sekestrasyon denilen anomalilerde de bronşektaziler gözlenebilir. Bu hastalarda masif yani ağır hemoptiziler olabilir ve bu durum bazen ölümle sonuçlanabilir. Yaygın bronşektazi varsa kistik fibrozis, immün yetmezlik, diffüz panbronşiyolit gibi hastalıklar araştırılmalıdır.

Bronşektazi tanısı nasıl konulur?

Bronşektazi ileri düzeyde ya da yaygın değilse genellikle akciğer grafisinde görülmez. Oskültasyonda orta raller duyulabilir. Dinleme bulgusunun olması bronşektaziden kuşkulandırır.

Bronşektazi tanısı eskiden bronkografi ile konulurken günümüzde seçkin tanı yöntemi toraks HRCT’dir (yüksek çözünürlüklü bilgisayarlı tomografi).

Bronşektazinin tedavisi var mıdır?

Bronşektaziyi düzelten yaninormal bronş haline getiren bir tedavi yoktur. Öksürük, balgam, nefes darlığı gibi belirtileri olan bronşektazili hastalar öncelikle ilaç tedavisi (antibiyotik, mukolitik, ekspektoran, inhaler ilaçlar gibi) ile tedavi edilirler. İlaç tedavisi ile klinik iyileşme sağlanabilir ancak bronşektazi düzelmez. Bir süre sonra bronşektazi tekrar enfekte olabilir ve hastaların belirtileri tekrar ortaya çıkabilir. Bu tür hastalar grip ve zatürre aşılarından fayda görebilirler. Bronşektazi tek taraflıysa ve uygun medikal tedaviye rağmen tekrarlayan hemoptizi ya da bronşektazik alanlar sık sık enfekte oluyorsa operasyon seçeneği göz önünde bulundurulur. Yani bronşektazi olan akciğer alanı rezeke edilebilir (ameliyatla alınabilir). Operasyon dışında, hemopizi için bronşiyal arter embolizasyonu, enfeksiyon için akılcı antibiyotik kullanımı diğer seçenekler olarak düşünülebilir. Bilateral (iki taraflı) bronşektazilerde operasyon seçeneği neredeyse yoktur. Bronşektazili bir hastada bronşektazi nedeni olarak altta yatan bir hastalık saptanırsa, o hastalıkla ilgili önlemler alınır. Örneğin immün globulin yetersizliği saptanırsa, immün globulin replasmanı yapılır, gereken durumlarda antibiyoterapi ve eşlik eden diğer durumların tedavisi yapılır.

Okumaya Devam

Acil Tıp Doktoru

Sosyal Alerji

Sosyal alerji, mevsimsel alerjiler gibi tekrar eden ve kaçınılması zor olan davranışlardır. En sevdiğiniz arkadaşlarınızı, davranışlarından …

Yayınlanan

üzerinde

Tarafından

Sosyal alerji, mevsimsel alerjiler gibi tekrar eden ve kaçınılması zor olan davranışlardır. En sevdiğiniz arkadaşlarınızı, davranışlarından hoşlanmadığınız kişilerle değiş tokuş ettiğinizde oluşan durum tam anlamıyla bu. Peki, bu insanlar nerede? Mesela, teyzenizin sürekli anlamsız şeylerden şikâyet etmesi, kuzeninizin yemek yerken ağzını şapırdatması (gözünüzün önüne getirin) ve yedikten sonra ağzını kol kenarlarına silmesi. Şimdi ne hissediyorsunuz? Rahatsızlık. Bu rahatsızlık, sosyal alerjenlerin ürettiği duygusal ve fiziksel belirtilere maruz kaldıktan birkaç dakika sonra ortaya çıkar. Bir eylem bir defalık yapıldığında belki katlanılabilir, ancak düzenli olarak gerçekleştiğinde kulağınıza gelen bir sinek vızıltısı gibi bizi rahatsız edebilir.

Peki, sosyal alerjenler hakkında ne yapabilirsiniz?

En çok zorlandığımız ve sosyal alerjiyi hissettiğimiz yerler ailemizin ve çalışma arkadaşlarımızın yanı o nedenle bu durumu gözden geçirmeyi unutmamalıyız. Sizler yalnızca yaptıklarınızı ve hissettiklerinizi kontrol edebilirsiniz, karşınızdaki kişiyi değil.

Bazen davranışlar kasıtlı gibi gözükse bile, kasıtlı olarak sizi rahatsız etme amaçlı olmadıklarını ve muhtemelen bunun başka bir nedeni olabileceğini düşünün.

Bu davranışları genellikle en çok zaman geçirdiğimiz insanlarda görürüz ve bu davranışlar devam ettikçe alerjimiz daha da kötüleşebilir.

Sosyal alerjik reaksiyonu önlemenin etkili bir yolu, maruz kalma sürenizi azaltmaktır. Kedilere alerjisi olan bir kişinin, kedilere uzun süre maruz kalmaması gibi sosyal alerjisi olan bir kişinin de sosyal alerjenlerle dolu bir ortamda kalmaktan kaçınması gerekir. Alerjenlerle temasta olduğunuz süreyi en aza indirmek alerji riskinizi azaltır.

Sosyal alerjenlerinizle çevrili bir ortamda harcadığınız zamanı sınırlamak gibi bir strateji belirleyebilirsiniz. Aile toplantılarında veya girdiğiniz sosyal durumlarda stratejik olun. Yemek masasında bir yer bulurken ağzını şapırdatan kuzeninizin tam karşına oturmayın. Birçok sosyal alerjen üzerinde bir miktar kontrol gücümüz vardır. Aslında çevremizdeki sosyal alerjenler bir tür destek ve doğrulama bekler. Örneğin; bir türlü susmak bilmeyen teyzenizin ağzından çıkanları kapatmak isteyebilirsiniz, ancak bu alerjik reaksiyonunuzu sakinleştirmenize yardımcı olmaz. İlk olarak aradığı onaylanmayı sağlamak için biraz zaman harcarsanız, onun istediği tatmini vererek itici bulduğunuz davranışı söndürmeyi sağlayabilirsiniz. Şapırdatarak yemek yiyen kuzeniniz ile yeme alışkanlıkları hakkında konuşmayı deneyebilirsiniz. Ancak, konuşmaların yalnızca bilgi vermekle kalmayacağını aynı zamanda ilişkiniz içinde bir sonucu olduğunu unutmayın. Onu sevdiğiniz için onunla bu konu hakkında açıkça konuştuğunuzu belirtin.

Eğer bunların işe yaramayacağını düşünüyorsanız anda olmayı deneyebilirsiniz. Anda olmak, şimdiki an içerisinde gerçekleşenlere dikkat etmeyi ve onları yargılamaksızın kabul etmeyi içerir. Sosyal alerjenler sizi rahatsız etmeye başladığında bu düşüncelerinizi değerlendirmeden önce kendi iç rahatsızlığınıza dikkat edin. İçinizde neler oluyor bir bakın bakalım. Sadece nereye gittiğini takip edin. Bu durum alerjenin sizi rahatsız etmesini engellemeyecek, ancak sizi ne kadar sinirlendirdiğini fark etmenize ve etkilerinden ne kadar çabuk kurtulacağınızı kontrol etmenize yardımcı olacaktır. Sosyal alerjiler sizi yıpratabilir ve ilişkilerinizi strese dayanıklılık testine dönüştürebilir. Birkaç basit adım sizi ilişkilerinizde sosyal alerjenlerle uğraşmak yerine mutlu, sağlıklı bir ilişki yaşamanızı sağlayacak hale getirebilir.

Okumaya Devam

Kadın Hastalıkları ve Doğum

COVID-19 Aşısı ve Gebelik Hakkında Herşey

Yayınlanan

üzerinde

Tarafından

gebelikveasi

Gebelik Sırasında Aşı Yapılmasının Şu Ana Kadar Gebeliğe Bir Zararı Gösterilmiş Midir?
ABD’de gönüllü olarak mRNA aşısı yaptıran 35.691 gebenin içinden sonuçlarına ulaşabilen 3.958’inde aşının gebelikte güvenilirliği ile ilgili herhangi bir sorun görülmemiştir.

CDC ve İngiltere İlaçve Sağlık Ürünleri düzenleme kurumu vb. kuruluşlar aşıyla ilgili yan etkileri yakın takip etmekte olup bu güne kadar gebelerin aşılanmasıyla ilgili kırmızı alarım vermemişlerdir.

Türkiye’de Olan BioNTech ve CoronaVac Aşılarından Hangisini Olmalıyım?
CoronaVac ölü virüs aşısı olup gebelerde uygulandığında risk taşıması beklenmemekle birlikte henüz yayınlanmış güvenlik verisi yoktur.

mRNA aşılarının kısıtlı sayıda gebede de olsa güvenli oldukları gösterilmiştir. Gebeliğin ilk üç ayında aşılanan kadınların sonuçlarıyla ilgili veri oluşmamıştır.

mRNA aşılarının şiddetli alerjik reaksiyon öyküsü olan kişilerde tercih edilmemesi gerektiği belirtilmektedir.

Gebelikte COVID-19 Geçirmemin Bana veya Bebeğime Zararları Nelerdir?
Yapılan araştırmalar kadınların gebelikleri sırasında COVID-19 geçirmeleri halinde gebe olmayan kadınlara veya COVID-19 geçirmeyen gebelere kıyasla
-Erken doğum oranında 2 kat
-Yoğun bakım yatışı oranında 5 kat
-Gebelik tansiyonu görülmesinde 2 kat
-Entübasyon, ileri yaşam desteği ihtiyacı ve ölümlerde 2 kat

risk artışı olmaktadır.

Şu Anda Gebeyim. Aşı Olmam Gerekir Mi?
Özellikle ileri yaşta gebe kalan, kronik akciğer hastalığı veya şeker hastalığı olan, bağışıklık sistemi baskılanmış, vücut ağırlığı fazla veya gebeliğin son üç ayında olan kadınlar kötü sonuçlar açısından artmış risk altındadır.

COVO-19’un kötü gebelik sonuçları ve anne sağlığıyla ilgili ilişkileri net bir şekilde gösterilmişken, aşının şu ana kadar herhangi bir zararlı etkisi gösterilmemiştir.

Bugün için kar zarar dengesi, özellikle risk faktörü olan gebeler için aşı yapılması lehine gözükmektedir.

Emziriyorum, aşı olabilir miyim?
Emzirme döneminde aşı yapılması için bir engel bulunmamaktadır.

Okumaya Devam

Trendler