Öksürük solunum yolunun yabancı bir uyarandan temizlenmesi için gelişen normal fizyolojik bir mekanizmadır.
Sürekli öksürük altta yatan bir hastalığın işaretidir ve gerçek nedenin tespiti için araştırılması gereklidir. Kesin tanı konulduktan sonra tedavisi mümkündür.
HİKAYE FİZİK MUAYENE
Öksürük hastanın en sık medikal yardım istediği durumlardandır. Öksürükle seyreden hastalıkların çoğu kendini sınırlayan viral üst solunum yolu enfeksiyonları nedeniyle gelişir.
Öksürük tekrarlayıcı ve sürekli olduğunda kulak burun boğaz uzmanı tarafından konsülte edilebilir. Başlangıç hikaye öksürüğün süresine ve karakterine odaklanmalıdır. Sürekli ve balgamlı öksürük trakeobronşial hastalıklarla ilişkilidir. Kuru öksürük daha sıklıkla üst hava yolu lezyonu veya astım nedeniyle oluşur. Geniz akıntısı ve reflü öksürüğe neden olur. Aktif veya pasif sigara içimi müzmin öksürüğün sık karşılaşılan nedenleridir. Bu durumda allerji, tekrarlayan üst solunum yolu enfeksiyonları veya sinüzit ile ilişkili semptomları araştırmak gerekir.
LABORATUVAR TESTLER
Kronik öksürükler için tam kan ve eozinofil sayımı, akciğer filmi, bakteri, tüberküloz ve mantar açısından balgam incelenmesi gerekir.
Paranasal sinüslerin BT’si ile altta yatan olası sinüzit değerlendirilir.
Kronik obstruktif veya restriktif akciğer hastalığı öyküsü olanlarda solunum fonksiyon testleri istenir. Kulak burun boğaz hekimi endoskopik muayene ile ilgili bölgelerde tetkikle teşhise gitmeye çalışır.
AYIRICI TANI
4 haftadan daha kısa öksürük şikayeti olan hastaların tanısı kolayca konulur ve tedavi edilir.
Sigara dumanı, çevresel dumanlar ve allerjenler en sık karşılaşılan sitimülanlardır. Sigara kullanımı ile ilişkili boğuk, kuru öksürük ( sigara içenlerin öksürüğü) alt ve üst hava yollarının kimyasal irritasyonu sonu oluşur. Allerjenlerin hava yollarına direkt ve nazal ve farengeal sekresyon oluşturup post nazal akıntıya neden olarak indirekt yolla etki ettikleri düşünülür.
Doğumdan 18 aylığa kadar görülen öksürüğün en sık nedenleri reflü, astımın öksürüklü varyantı olabilir. 1,5 ile 6 yaş arası görülen en sık tanı sinüzit ve takiben astımın öksürüklü varyantıdır. 6 ile 16 yaş arası görülen öksürük astımın öksürüklü varyantı , psikojenik öksürük ve sinüzit nedeni ile oluşur.
Kronik sinüzitte öksürük sıklıkla başvuru semptomudur. Erişkinlerde yüz ağrısı ve baş ağrısı görülebilir. Çocuklarda genelde ağrısız burun akıntısı vardır. Sıklıkla balgamsız kuru bir öksürük en çok geceleri görülür. Tedavide altta yatan enfeksiyonun onarılması gerekir.
Reflü, pulmoner aspirasyon, pulmoner ödem, akciğer enfeksiyonu ve trakeayı veya bronşu tutan ödemler öksürüğü başlatabilir.
TEDAVİ
Genel tedavi yöntemleri sigaranın bırakılmasını, çevresel tonsinlerden kaçınılmasını ve bilinen alerjik faktörlerin kontrol altına alınmasını kapsar. Öksürük için diğer spesifik tedavi tipleri dökümante edilmiş enfeksiyon için antibiyotikleri, astım için bronkodilatatörleri ve reflü için antireflü tedaviyi kapsar.
Ekspektoranlar ve mukolotik ajanlar etkilerini solunum sekresyonlarının hacimlerini arttırarak ve mukus viskositesini azaltarak gösterir. Öksürük pastilleri, şuruplar sık karşılaşılan örneklerdir.
Bronşun kalıcı genişlemesine bronşektazi denir. Bronşektazilerde genellikle bronş duvarı harabiyeti de vardır. Bronşektazinin silindirik, kistik, varikoz gibi tipleri vardır.
Bronşektazinin nedeni nedir?
Bronşektazi daha çok çocukluk çağında geçirilen (ağır) akciğer enfeksiyonları sonrasında ortaya çıkar. Kistik fibrozis denilen akciğerlerde tekrarlayan enfeksiyonlar neticesinde oluşan bronşektazilerle karakterize olan hastalık genetik bir bozukluk sonucu ortaya çıkar. Akciğerlerdeki seyri kistik fibrozis dışı bronşektazileden farklı seyrettiğinden ve kistik fibrozis yalnızca akciğerleri etkilemeyip, karaciğer pankreas, over gibi organları etkileyebildiğinden bronşektazi başlığı altında değil ayrıca değerlendirilmesi gereken bir hastalıktır. Bronşektazi tek başına bir hastalık olmaktan daha çok akciğerlerde ortaya çıkan ağır ya da tekrarlayan enfeksiyonların bir sonucudur. Bu durumun istisnası konjenital bronşektaziler sayılabilir. Konjenital bronşektazilerde bronş duvarında kıkırdak gelişimi sorunları olabilmektedir.
Bronşektazinin semptomları nelerdir?
En sık görülen semptomu balgam ve öksürüktür, bazen kanlı balgam (hemoptizi) da olabilir. Bronşektazisi görece yaygın olan hastalar özellikle kış mevsiminde enfeksiyonlardan dolayı fazla miktarda balgam çıkarabilirler. Bronşektazinin yeri ve yaygınlığı çok önemlidir. Lokalize bronşektaziler karinanın alt tarafındaysalar sekresyonlardan dolayı sık sık enfekte olabilirler. Üst loblarda olan bronşektaziler daha çok akciğer tüberkülozu sekeli olarak değerlendirilebilirler. Genelikle enfekte olmazlar. Pulmoner sekestrasyon denilen anomalilerde de bronşektaziler gözlenebilir. Bu hastalarda masif yani ağır hemoptiziler olabilir ve bu durum bazen ölümle sonuçlanabilir. Yaygın bronşektazi varsa kistik fibrozis, immün yetmezlik, diffüz panbronşiyolit gibi hastalıklar araştırılmalıdır.
Bronşektazi tanısı nasıl konulur?
Bronşektazi ileri düzeyde ya da yaygın değilse genellikle akciğer grafisinde görülmez. Oskültasyonda orta raller duyulabilir. Dinleme bulgusunun olması bronşektaziden kuşkulandırır.
Bronşektazi tanısı eskiden bronkografi ile konulurken günümüzde seçkin tanı yöntemi toraks HRCT’dir (yüksek çözünürlüklü bilgisayarlı tomografi).
Bronşektazinin tedavisi var mıdır?
Bronşektaziyi düzelten yaninormal bronş haline getiren bir tedavi yoktur. Öksürük, balgam, nefes darlığı gibi belirtileri olan bronşektazili hastalar öncelikle ilaç tedavisi (antibiyotik, mukolitik, ekspektoran, inhaler ilaçlar gibi) ile tedavi edilirler. İlaç tedavisi ile klinik iyileşme sağlanabilir ancak bronşektazi düzelmez. Bir süre sonra bronşektazi tekrar enfekte olabilir ve hastaların belirtileri tekrar ortaya çıkabilir. Bu tür hastalar grip ve zatürre aşılarından fayda görebilirler. Bronşektazi tek taraflıysa ve uygun medikal tedaviye rağmen tekrarlayan hemoptizi ya da bronşektazik alanlar sık sık enfekte oluyorsa operasyon seçeneği göz önünde bulundurulur. Yani bronşektazi olan akciğer alanı rezeke edilebilir (ameliyatla alınabilir). Operasyon dışında, hemopizi için bronşiyal arter embolizasyonu, enfeksiyon için akılcı antibiyotik kullanımı diğer seçenekler olarak düşünülebilir. Bilateral (iki taraflı) bronşektazilerde operasyon seçeneği neredeyse yoktur. Bronşektazili bir hastada bronşektazi nedeni olarak altta yatan bir hastalık saptanırsa, o hastalıkla ilgili önlemler alınır. Örneğin immün globulin yetersizliği saptanırsa, immün globulin replasmanı yapılır, gereken durumlarda antibiyoterapi ve eşlik eden diğer durumların tedavisi yapılır.
Sosyal alerji, mevsimsel alerjiler gibi tekrar eden ve kaçınılması zor olan davranışlardır. En sevdiğiniz arkadaşlarınızı, davranışlarından hoşlanmadığınız kişilerle değiş tokuş ettiğinizde oluşan durum tam anlamıyla bu. Peki, bu insanlar nerede? Mesela, teyzenizin sürekli anlamsız şeylerden şikâyet etmesi, kuzeninizin yemek yerken ağzını şapırdatması (gözünüzün önüne getirin) ve yedikten sonra ağzını kol kenarlarına silmesi. Şimdi ne hissediyorsunuz? Rahatsızlık. Bu rahatsızlık, sosyal alerjenlerin ürettiği duygusal ve fiziksel belirtilere maruz kaldıktan birkaç dakika sonra ortaya çıkar. Bir eylem bir defalık yapıldığında belki katlanılabilir, ancak düzenli olarak gerçekleştiğinde kulağınıza gelen bir sinek vızıltısı gibi bizi rahatsız edebilir.
Peki, sosyal alerjenler hakkında ne yapabilirsiniz?
En çok zorlandığımız ve sosyal alerjiyi hissettiğimiz yerler ailemizin ve çalışma arkadaşlarımızın yanı o nedenle bu durumu gözden geçirmeyi unutmamalıyız. Sizler yalnızca yaptıklarınızı ve hissettiklerinizi kontrol edebilirsiniz, karşınızdaki kişiyi değil.
Bazen davranışlar kasıtlı gibi gözükse bile, kasıtlı olarak sizi rahatsız etme amaçlı olmadıklarını ve muhtemelen bunun başka bir nedeni olabileceğini düşünün.
Bu davranışları genellikle en çok zaman geçirdiğimiz insanlarda görürüz ve bu davranışlar devam ettikçe alerjimiz daha da kötüleşebilir.
Sosyal alerjik reaksiyonu önlemenin etkili bir yolu, maruz kalma sürenizi azaltmaktır. Kedilere alerjisi olan bir kişinin, kedilere uzun süre maruz kalmaması gibi sosyal alerjisi olan bir kişinin de sosyal alerjenlerle dolu bir ortamda kalmaktan kaçınması gerekir. Alerjenlerle temasta olduğunuz süreyi en aza indirmek alerji riskinizi azaltır.
Sosyal alerjenlerinizle çevrili bir ortamda harcadığınız zamanı sınırlamak gibi bir strateji belirleyebilirsiniz. Aile toplantılarında veya girdiğiniz sosyal durumlarda stratejik olun. Yemek masasında bir yer bulurken ağzını şapırdatan kuzeninizin tam karşına oturmayın. Birçok sosyal alerjen üzerinde bir miktar kontrol gücümüz vardır. Aslında çevremizdeki sosyal alerjenler bir tür destek ve doğrulama bekler. Örneğin; bir türlü susmak bilmeyen teyzenizin ağzından çıkanları kapatmak isteyebilirsiniz, ancak bu alerjik reaksiyonunuzu sakinleştirmenize yardımcı olmaz. İlk olarak aradığı onaylanmayı sağlamak için biraz zaman harcarsanız, onun istediği tatmini vererek itici bulduğunuz davranışı söndürmeyi sağlayabilirsiniz. Şapırdatarak yemek yiyen kuzeniniz ile yeme alışkanlıkları hakkında konuşmayı deneyebilirsiniz. Ancak, konuşmaların yalnızca bilgi vermekle kalmayacağını aynı zamanda ilişkiniz içinde bir sonucu olduğunu unutmayın. Onu sevdiğiniz için onunla bu konu hakkında açıkça konuştuğunuzu belirtin.
Eğer bunların işe yaramayacağını düşünüyorsanız anda olmayı deneyebilirsiniz. Anda olmak, şimdiki an içerisinde gerçekleşenlere dikkat etmeyi ve onları yargılamaksızın kabul etmeyi içerir. Sosyal alerjenler sizi rahatsız etmeye başladığında bu düşüncelerinizi değerlendirmeden önce kendi iç rahatsızlığınıza dikkat edin. İçinizde neler oluyor bir bakın bakalım. Sadece nereye gittiğini takip edin. Bu durum alerjenin sizi rahatsız etmesini engellemeyecek, ancak sizi ne kadar sinirlendirdiğini fark etmenize ve etkilerinden ne kadar çabuk kurtulacağınızı kontrol etmenize yardımcı olacaktır. Sosyal alerjiler sizi yıpratabilir ve ilişkilerinizi strese dayanıklılık testine dönüştürebilir. Birkaç basit adım sizi ilişkilerinizde sosyal alerjenlerle uğraşmak yerine mutlu, sağlıklı bir ilişki yaşamanızı sağlayacak hale getirebilir.
Son yıllarda, özellikle tıbbi teknoloji alanında gerçekleşen gelişmeler ile kronik sinüzitin cerrahi tedavisinde, bir yandan ameliyatın başarı şansını artırıp daha az travma ile gerçekleştirilmesi sağlanırken, diğer yandan da komplikasyon riskini önemli ölçüde azaltan teknoloji ve cihazlar kullanıma sunulmuştur. Bu teknolojik yenilikler içinde en önemlilerin biri ‘balon sinoplasti’.Sinüsler yüz ve kafa kemikleri içinde bulunan hava ile dolu odacıklardır. Yüzün her iki tarafında maksiller, etmoid, frontal ve sfenoid sinüs olarak adlandırılan dörder çeşit sinüs boşluğu vardır. Normal olarak burun ve sinüsler, günde yaklaşık olarak yarım litre mukus (sümük) salgılar. Üretilen mukus, burun örtüsü (mukoza) üzerinde hareket ederek toz parçacıklarını, bakterileri ve diğer havayla taşınan parçacıkları süpürür ve yıkar. Daha sonra bu mukus geriye boğaza süzülür ve yutulur. Birçok insan durumun farkında değildir çünkü bu normal bir vücut fonksiyonudur. Sinüsler, tat ve koku alma duyumuzu güçlendirir ve ayrıca solunan havayı nemlendirmek gibi görevleri vardır. Dolayısıyla iltihaplanmaları bu işlevlerin tam olarak yerine getirilmesini engeller. Her bir sinüs boşluğu buruna bir delik aracılığıyla bağlıdır. Bu bağlantılar görevlerini yerine getirmeleri için açık vaziyette olmalıdır
Sinüzit Nedir?
Sinüzit, sinüs boşluklarının iltihaplanmasıdır. Herhangi bir nezle, soğuk algınlığı durumlarında işte bu açıklıklar salgı ve şişlikler nedeniyle kapanır. Sinüs içinde akıntılar birikir, mikroplarında eklenmesiyle akut dediğimiz sinüzitler ortaya çıkar. Şikâyetler esasen yüzde dolgunluk hissi, baş ağrısı ve burun geniz akıntısı şeklindedir. Sinüs açıklıklarının uzun süre kapandığı durumlarda ise kronik sinüzit gelişir. Bu durumda baş ağrısı az görülür ancak akıntı ve burun tıkanıklığı devam eder. İltihabın çok aşırı olması sonucunda polip adı verilen oluşumlar gelişebilir.
Sinüzit Tanısı Nasıl Konur?
Sinüzit tanısında endoskopik burun muayenesi yanında paranazal sinüs bilgisayarlı tomografisi ve sinüs filmi gerekebilir.
Sinüzit Nasıl Tedavi Edilir?
Hangi Durumlarda Cerrahi Operasyon Gerekir? Sinüzit sebebi sinüs deliklerinin tıkanmasıdır. Bu tıkalı delikler açıldığı zaman sinüzit de iyileşir. Tıkalı delikler üç türlü açılabilir.
1. İlaç tedavisi ile
2. Fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisi (FESC) ve navigasyonlu FESC ile
3. Balon kateter yardımı ile, balon sinoplasti
İlaç tedavisi erken dönemde oldukça etkilidir. Israrlı ilaç tedavisine cevap vermeyen ve kronikleşmiş sinüzitlerde ameliyat gerekebilir. Ameliyattaki amaç; tıkalı olan sinüs yollarını açmaktır. Böylelikle sinüslerin havalanması sağlanmış olur. Havalanan sinüste enfeksiyon geriler ve kaybolur. Son 30 yıldır Fonksiyonel Endoskopik Sinüs Cerrahisi bu hastalıkların çözümünde uygulanan basit bir tekniktir. FESC, endoskop denilen içinden ışık geçen ince aletler ileyapılan, burnun ve sinüslerin anatomik yapısına mümkün olduğu kadar az zarar vermeyi amaçlayan bir cerrahidir. Ameliyat, doktorunuzun tercihine ve size bağlı olarak lokal ya da genel anestezi altında yapılabilir. Ameliyat, ortalama yarım saat ile bir buçuk saat arası sürmektedir. Ameliyat sonrası hasta aynı gün ya da bir sonraki gün taburcu edilir. Ameliyat sonrası genellikle buruna tampon konması gerekmez. Hasta 3-5 günde normal günlük yaşamına döner.
Balon Sinoplasti
Balon sinoplasti olarak isimlendirilen tekniğin prensibi; sinüslerin tıkalı veya daralmış boşalma kanallarının bu bölgedeki dokuları kesip çıkartmadan, yalnızca balon kullanılarak genişletilmesi yolu ile sinüs havalanmasının ve mukusu boşaltma fonksiyonunun tekrar sağlanmasıdır. Aslında işlem tıkalı koroner damarların balon ile genişletilmesi mantığının sinüslerin deliklerine uygulanmasıdır.
Balon Sinoplasti’de Nasıl Bir İşlem Yapılmaktadır?
Genel anestezi altında, önce endoskop ve kateter yardımıyla dar sinüs ağızlarının yeri bulunmakta daha sonra bu kanallara kateter kılavuzluğunda balon yollanmakta, bu bölgede şişirilen balon yardımıyla kanallar genişletilmekte ve sinüslerin içleri yıkanmaktadır. Dirençli sinüzit vakalarında içerisinde ilaç içeren balonlar da son yılarda geliştirilmiştir.
Hastanemizde müzmin sünüzit tedavisinde geçerli olan FESC, navigasyonlu FESC ve Balon sinoplasti 25 yılı aşkın tecrübeyle başarıyla yapılmaktadır.
Balon Sinoplasti, Her Sinüzit Hastasına Uygulanabilir mi?
Balon Sinoplasti, her sinüzit hastasına uygun değildir. Kimlerde ve ne zaman uygulanacağına hastanın özelliklerine göre bir KBB uzman hekimi tarafından karar verilir. Doktorunuz durumunuzu ve tomografinizi inceleyerek karar verecektir. Aşırı polipli olgularda, mantar sinüzitlerinde ve tümör şüphesi olan olgularda Fonksiyonel Endoskopik Sinüs Cerrahisi (FESC) ya da başka yöntemler tercih edilmelidir.
Balon Sinoplasti Diğer Tedavilerle Aynı Anda Uygulanabilir mi?
Balon Sinoplasti, burun geniz eti ve konka cerrahisi gibi operasyonlarla birlikte uygulanabilir. Bazen, aynı hastanın bazı sinüs ağızları FESC ile bazıları da balonla genişletilebilir. Daha önce sinüslerine müdahale geçirip başarısız olan hastalarda da kullanılabilir.
Balon Sinoplasti Yöntemi Güvenilir Bir Yöntem Midir?
Diğer cerrahi uygulamalar az veya çok bir risk taşımasına rağmen Balon Sinoplasti, deneyimli ellerde güvenilirdir.
Balon Sinoplasti Sonrası İyileşme Ne Kadar Sürer?
Minimal invazif bir yöntemdir. Hastanede yapılmasına rağmen gecelemeyi gerektirmez. Hastadan hastaya değişmekle beraber aynı gün normal aktivitelere başlanabilir.
Balon Sinoplasti Uygulamasında Yaş Sınırlaması Var Mıdır?
Bu tekniğin uygulanabilmesi için öncelikle bu tedaviye uygun bir hasta profili olması yeterlidir. Küçük yaşlarda tüm cerrahi vakalarda olduğu gibi seçici davranılmalıdır. Sinüs kanallarına müdahale gerekiyorsa her yaşta güvenle kullanılabilir.
❍ Sinüsün ileri derecede daralmış ağzı ve içeride yeşil renkli iltihap sıvısı; kateter sinüse yerleştirilmiş,
❍ Kateterdeki balon şişirilmiş,
❍ Kateter dışarı çıkarılmış; sinüs içindeki iltihaplı sıvı boşalmış ve sinüsün ağzında uygun bir açıklık kalmış.
Balon Sinoplasti’nin Avantajları Nedir?
❍ Teknik dokulara zarar vermez. (Küçük, yumuşak, elastik ekipmanlar kullanılmakta, kapalı sinüs boşalma kanallarının kibarca açılması sağlanarak çok az doku hasarı ile sonuca ulaşılmaktadır.) Bu nedenle kanama, ağrı ve acı çok fazla olmaz
❍ Komplikasyon ihtimali düşüktür.
❍ Ameliyatın geri dönüşü olumludur, kanalların tekrar kapanması çok sık görülmez
❍ Hızlı iyileşme süresi; çoğu hasta operasyondan bir gün sonra günlük hayatına dönebilir. ❍ Teknik, diğer tedavilerle birlikte kullanılabilir.