Sinir Sıkışması (Karpal Tünel Sendromu) - Doktor Makaleleri
Bize ile Bağlan
All On Four İmplant Tedavisi

Ortopedi ve Travmatoloji

Sinir Sıkışması (Karpal Tünel Sendromu)

Yayınlanan

üzerinde

Kol ve bacaklarımızda seyreden bir çok sinir ve dalları vardır. Bu sinirlerin görevi ilgili kas gruplarının çalışmasını sağlamak ve bölgelerinin duyusunu alarak beyne iletmektir. Her bir sinir bir yada birkaç noktada sıkışabilir ve hastalık tablosu oluşturabilir. Bunların içinde en fazla sıkışan, üzerinde en fazla çalışılmış ve tanınmış olanı median sinir denilen sinirin el bileği seviyesinde sıkışmasıdır. Bu duruma karpal tünel sendromu denir.

Karpal tünel kanalının içinde herhangi bir nedenle basınç arttığında sinir bası altında kalarak sinirin sıkışma hastalığı oluşur. Kişinin günlük,iş ve spor yaşamını etkileyen ve hatta engelleyen, ilerlemiş durumlarda gece uyandırmaları nedeniyle  uyku bozukluğu  ve elin kullanımını zorlaştıran can  sıkıcı bir sorun oluşturur.  Ortopedi pratiğinde çok sık rastlanan bir durumdur ve halk arasında sinir sıkışması olarak bilinir.

Nedenleri nedir?

Karpal tünel sendromu için hazırlayıcı faktör olarak birçok sebep vardır.

İç veya dışsal bir nedenle kanal içi basıncı artıran herhangi bir sorun sinirin sıkışmasına neden olabilir. Bu durum en sık olarak, elini el bileği eklemini bükük durumda kullanmayı gerektiren bazı meslek ve ev işi yapan kişilerde olmaktadır. Bu kişilerde median sinire komşu tendon ve tendon kılıflarında  aşırı kullanıma bağlı kalınlaşma ve ödem olmaktadır. Bu durum romatoid artrit gibi romatizmal hastalıklarda da çok belirgin olmaktadır. 

Bazen şeker ve tiroid ve büyüme hormonu bozukluğunun bir bulgusu olarak karşmıza çıkabilir ve şeker hastalarında oldukça sık oluşmaktadır.

Sık görülen bir durum da hamileliktir. Hamileliğin son 3 ayında vücutta su tutulumu( ödem) artarak karpal tüneli etkiler ve ödemli hale getirir. Doğumdan sonra vücuttaki ödemin çözülmesiyle beraber çoğunlukla sorun geriler ve iyileşme olur.

Nasıl bulgu verir?

İlk şikayetler ağrı, uyuşma ve karıncalanmadır. Ağrı ve uyuşma  yanma tarzında olup özellikte 2. ve 3. parmaktan başlar ve avuç içi, önkol düzeyine kadar çıkar. Bazen omuz ve boyun bölgesine vurur ve omuz sorunları ile karışır. Kişi iş yapma sırasında yada günlük el kullanımında(telefonla konuşma,gazete okuma,klavye-mouse kullanımı,örgü-tığ işi yapma gibi) çabuk yorulma,uyuşma ve ağrı  nedeniye  elini  dinlendirme ihtiyacı hisseder. Sıklıkla ilk şikayetler gece uyku sırasında oluşur. Kişiyi uykusundan uyandırır ve elini sallama, ovma sonrasında şikayetler geçer. Ağır durumlarda gece uyandırmalarının sıklığı artar ve ağrı ve uyuşmanın geçmesi  daha uzun süre alır yada uyuşma sürekli hale gelir. Sıkışmanın derecesi ve süresi arttıkça elde kas güçsüzlüğü ve erime başlar. Kişi hem uyuşma ve his kaybı hem de kuvvet kaybı nedeniyle eşyaları sıkamadığını ve  elinden kayıp düştüğünü söyler. 

Nasıl teşhis edilir?

Karpal tünel sendromu, hastayı dinleyerek ve muayene ederek tanınabilir. Kesin tanı,sıkışma seviyesini belirleme,derecelendirme ve sorunu belgeleme için emg tetkiki yapılmalıdır. Benzer sorunların ayırıcı tanısını yapmak,eşlik eden sorunları saptamak,hazırlayıcı nedenleri araştırmak için direk röntgen,ultrason,emar ve laboratuar tetkikleri yaptırmak gerekebilir. En fazla boyun bölgesinde omurga kireçlenmesi,boyun fıtığı gibi sorunlarla karışır ve ayırıcı tanıda mutlaka düşünülmelidir.

Karpal tünel sendromu nasıl tedavi edilir?

Tedaviyi ve tedavi şeklini belirleyen en önemli faktörler; sorunun süresi,şikayetlerin şiddeti,emg bulgusu ve derecesi,kas erimesi olup olmadığı,sıkışmaya sebebin ne olduğudur.

Ameliyat öncesi tedavi olarak; elin günlük,iş ve spor sırasında  kullanımı sırasında nötral durumda tutan elbilekliği kullanımı ,ödem–yangı giderici ya da çözücü ilaç uygulaması,elin kullanım pozisyonu öğretilmesi, fizik tedavi yöntemleri yapılır. Tartışmalı olmakla birlikte kanal içine kortizon uygulaması yapılabilir. Bazı sinir kılıfı iyileşmesine yardımcı olan ilaç ve vitaminler verilebilir. Tüm bu ameliyat dışı yöntemler başarısız kalıyorsa , hasta şikayeti, muayene ve emg bulgusu birlikte değerlendirilerek ameliyat kararı verilir.

Karpal tünel tedavisinde ameliyat nasıl yapılır?

Hasta bir bütün olarak değerlendirilir. Anestezi tipi aksi bir durum olmadıkça lokal ya da blok anestezidir. Ameliyat 5-15 dakika kadar sürer. Hasta aynı gün taburcu edilir. Ameliyat sonrası ağrı olmaz yada olsa dahi minimaldir ve ağrı kesicilerle kolayca kontrol edilir. Ameliyat sonrası el kullanımına birkaç gün içinde başlanır.

Ameliyatın başarısını belirleyen en temel faktör sıkışmanın süresi ve derecesidir. Genelde ilk gece uyuşma ve ağrı şikayeti geçer ve hasta belirgin bir rahatlama hisseder. Uzun süreli ve ağır sıkışmalarda uyuşmanın geçmesi biraz zaman alabilir.

Okumaya Devam
Reklam
Yorum İçin Tıklayın

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Acil Tıp Doktoru

Bronşektazi

Bronşektazi nedir? Bronşun kalıcı genişlemesine bronşektazi denir. Bronşektazilerde genellikle bronş duvarı harabiyeti de vardır …

Yayınlanan

üzerinde

Tarafından

Bronşektazi nedir?

Bronşun kalıcı genişlemesine bronşektazi denir. Bronşektazilerde genellikle bronş duvarı harabiyeti de vardır. Bronşektazinin silindirik, kistik, varikoz gibi tipleri vardır.

Bronşektazinin nedeni nedir?

Bronşektazi daha çok çocukluk çağında geçirilen (ağır) akciğer enfeksiyonları sonrasında ortaya çıkar. Kistik fibrozis denilen akciğerlerde tekrarlayan enfeksiyonlar neticesinde oluşan bronşektazilerle karakterize olan hastalık genetik bir bozukluk sonucu ortaya çıkar. Akciğerlerdeki seyri kistik fibrozis dışı bronşektazileden farklı seyrettiğinden ve kistik fibrozis yalnızca akciğerleri etkilemeyip, karaciğer pankreas, over gibi organları etkileyebildiğinden bronşektazi başlığı altında değil ayrıca değerlendirilmesi gereken bir hastalıktır. Bronşektazi tek başına bir hastalık olmaktan daha çok akciğerlerde ortaya çıkan ağır ya da tekrarlayan enfeksiyonların bir sonucudur. Bu durumun istisnası konjenital bronşektaziler sayılabilir. Konjenital bronşektazilerde bronş duvarında kıkırdak gelişimi sorunları olabilmektedir.

Bronşektazinin semptomları nelerdir?

En sık görülen semptomu balgam ve öksürüktür, bazen kanlı balgam (hemoptizi) da olabilir. Bronşektazisi görece yaygın olan hastalar özellikle kış mevsiminde enfeksiyonlardan dolayı fazla miktarda balgam çıkarabilirler. Bronşektazinin yeri ve yaygınlığı çok önemlidir. Lokalize bronşektaziler karinanın alt tarafındaysalar sekresyonlardan dolayı sık sık enfekte olabilirler. Üst loblarda olan bronşektaziler daha çok akciğer tüberkülozu sekeli olarak değerlendirilebilirler. Genelikle enfekte olmazlar. Pulmoner sekestrasyon denilen anomalilerde de bronşektaziler gözlenebilir. Bu hastalarda masif yani ağır hemoptiziler olabilir ve bu durum bazen ölümle sonuçlanabilir. Yaygın bronşektazi varsa kistik fibrozis, immün yetmezlik, diffüz panbronşiyolit gibi hastalıklar araştırılmalıdır.

Bronşektazi tanısı nasıl konulur?

Bronşektazi ileri düzeyde ya da yaygın değilse genellikle akciğer grafisinde görülmez. Oskültasyonda orta raller duyulabilir. Dinleme bulgusunun olması bronşektaziden kuşkulandırır.

Bronşektazi tanısı eskiden bronkografi ile konulurken günümüzde seçkin tanı yöntemi toraks HRCT’dir (yüksek çözünürlüklü bilgisayarlı tomografi).

Bronşektazinin tedavisi var mıdır?

Bronşektaziyi düzelten yaninormal bronş haline getiren bir tedavi yoktur. Öksürük, balgam, nefes darlığı gibi belirtileri olan bronşektazili hastalar öncelikle ilaç tedavisi (antibiyotik, mukolitik, ekspektoran, inhaler ilaçlar gibi) ile tedavi edilirler. İlaç tedavisi ile klinik iyileşme sağlanabilir ancak bronşektazi düzelmez. Bir süre sonra bronşektazi tekrar enfekte olabilir ve hastaların belirtileri tekrar ortaya çıkabilir. Bu tür hastalar grip ve zatürre aşılarından fayda görebilirler. Bronşektazi tek taraflıysa ve uygun medikal tedaviye rağmen tekrarlayan hemoptizi ya da bronşektazik alanlar sık sık enfekte oluyorsa operasyon seçeneği göz önünde bulundurulur. Yani bronşektazi olan akciğer alanı rezeke edilebilir (ameliyatla alınabilir). Operasyon dışında, hemopizi için bronşiyal arter embolizasyonu, enfeksiyon için akılcı antibiyotik kullanımı diğer seçenekler olarak düşünülebilir. Bilateral (iki taraflı) bronşektazilerde operasyon seçeneği neredeyse yoktur. Bronşektazili bir hastada bronşektazi nedeni olarak altta yatan bir hastalık saptanırsa, o hastalıkla ilgili önlemler alınır. Örneğin immün globulin yetersizliği saptanırsa, immün globulin replasmanı yapılır, gereken durumlarda antibiyoterapi ve eşlik eden diğer durumların tedavisi yapılır.

Okumaya Devam

Acil Tıp Doktoru

Sosyal Alerji

Sosyal alerji, mevsimsel alerjiler gibi tekrar eden ve kaçınılması zor olan davranışlardır. En sevdiğiniz arkadaşlarınızı, davranışlarından …

Yayınlanan

üzerinde

Tarafından

Sosyal alerji, mevsimsel alerjiler gibi tekrar eden ve kaçınılması zor olan davranışlardır. En sevdiğiniz arkadaşlarınızı, davranışlarından hoşlanmadığınız kişilerle değiş tokuş ettiğinizde oluşan durum tam anlamıyla bu. Peki, bu insanlar nerede? Mesela, teyzenizin sürekli anlamsız şeylerden şikâyet etmesi, kuzeninizin yemek yerken ağzını şapırdatması (gözünüzün önüne getirin) ve yedikten sonra ağzını kol kenarlarına silmesi. Şimdi ne hissediyorsunuz? Rahatsızlık. Bu rahatsızlık, sosyal alerjenlerin ürettiği duygusal ve fiziksel belirtilere maruz kaldıktan birkaç dakika sonra ortaya çıkar. Bir eylem bir defalık yapıldığında belki katlanılabilir, ancak düzenli olarak gerçekleştiğinde kulağınıza gelen bir sinek vızıltısı gibi bizi rahatsız edebilir.

Peki, sosyal alerjenler hakkında ne yapabilirsiniz?

En çok zorlandığımız ve sosyal alerjiyi hissettiğimiz yerler ailemizin ve çalışma arkadaşlarımızın yanı o nedenle bu durumu gözden geçirmeyi unutmamalıyız. Sizler yalnızca yaptıklarınızı ve hissettiklerinizi kontrol edebilirsiniz, karşınızdaki kişiyi değil.

Bazen davranışlar kasıtlı gibi gözükse bile, kasıtlı olarak sizi rahatsız etme amaçlı olmadıklarını ve muhtemelen bunun başka bir nedeni olabileceğini düşünün.

Bu davranışları genellikle en çok zaman geçirdiğimiz insanlarda görürüz ve bu davranışlar devam ettikçe alerjimiz daha da kötüleşebilir.

Sosyal alerjik reaksiyonu önlemenin etkili bir yolu, maruz kalma sürenizi azaltmaktır. Kedilere alerjisi olan bir kişinin, kedilere uzun süre maruz kalmaması gibi sosyal alerjisi olan bir kişinin de sosyal alerjenlerle dolu bir ortamda kalmaktan kaçınması gerekir. Alerjenlerle temasta olduğunuz süreyi en aza indirmek alerji riskinizi azaltır.

Sosyal alerjenlerinizle çevrili bir ortamda harcadığınız zamanı sınırlamak gibi bir strateji belirleyebilirsiniz. Aile toplantılarında veya girdiğiniz sosyal durumlarda stratejik olun. Yemek masasında bir yer bulurken ağzını şapırdatan kuzeninizin tam karşına oturmayın. Birçok sosyal alerjen üzerinde bir miktar kontrol gücümüz vardır. Aslında çevremizdeki sosyal alerjenler bir tür destek ve doğrulama bekler. Örneğin; bir türlü susmak bilmeyen teyzenizin ağzından çıkanları kapatmak isteyebilirsiniz, ancak bu alerjik reaksiyonunuzu sakinleştirmenize yardımcı olmaz. İlk olarak aradığı onaylanmayı sağlamak için biraz zaman harcarsanız, onun istediği tatmini vererek itici bulduğunuz davranışı söndürmeyi sağlayabilirsiniz. Şapırdatarak yemek yiyen kuzeniniz ile yeme alışkanlıkları hakkında konuşmayı deneyebilirsiniz. Ancak, konuşmaların yalnızca bilgi vermekle kalmayacağını aynı zamanda ilişkiniz içinde bir sonucu olduğunu unutmayın. Onu sevdiğiniz için onunla bu konu hakkında açıkça konuştuğunuzu belirtin.

Eğer bunların işe yaramayacağını düşünüyorsanız anda olmayı deneyebilirsiniz. Anda olmak, şimdiki an içerisinde gerçekleşenlere dikkat etmeyi ve onları yargılamaksızın kabul etmeyi içerir. Sosyal alerjenler sizi rahatsız etmeye başladığında bu düşüncelerinizi değerlendirmeden önce kendi iç rahatsızlığınıza dikkat edin. İçinizde neler oluyor bir bakın bakalım. Sadece nereye gittiğini takip edin. Bu durum alerjenin sizi rahatsız etmesini engellemeyecek, ancak sizi ne kadar sinirlendirdiğini fark etmenize ve etkilerinden ne kadar çabuk kurtulacağınızı kontrol etmenize yardımcı olacaktır. Sosyal alerjiler sizi yıpratabilir ve ilişkilerinizi strese dayanıklılık testine dönüştürebilir. Birkaç basit adım sizi ilişkilerinizde sosyal alerjenlerle uğraşmak yerine mutlu, sağlıklı bir ilişki yaşamanızı sağlayacak hale getirebilir.

Okumaya Devam

Ortopedi ve Travmatoloji

Kemik Sağlığı İçin Spor ve Egzersiz

Yayınlanan

üzerinde

Tarafından

Op. Dr. Bülent Diri, “Kemiğin kullanımı ve kalitesini arttırabilmek için spor ve egzersizi hayatımızdan çıkarmamalıyız” dedi”

Yaşlılık hekimliği ya da Geriatrinin yaşlılık dönemindeki sağlık sorunları ve bu sorunların tedavileriyle ilgilenen tıp dalı olduğunu ifade eden Medicana Samsun Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümünden Op. Dr. Bülent Diri, “Geriatrik yaş grubu medeniyetin, teknolojinin gelişmesiyle birlikte ilerlemiştir. Eskiden yaşam ömrü 30’lu yaşlardayken yaşam koşullarının daha iyi hale gelmesi , sağlık ve tarım alanındaki devrimlerle birlikte insan ömrü uzamıştır. İnsan ömrünün uzamasının getirisi de götürüsünde vardır. İleriki yaş grubunda geriatri problemleriyle daha çok karşılaşıyoruz. Kemik ve kalitesinin ilerleyen yaşlarda düşmesineyse osteoporoz diyoruz. Kadınlarda daha çok rastlansa da her iki cinsinde ortak hastalığıdır. İlerleyen yaşla birlikte daha çok görülmektedir. Demir ve kalsiyum kemiği besler. Güneşten faydalanmamak risk faktörü oluşturuyor. D vitamini özellikle covit döneminde de oldukça önem arz etmektedir. Kalsiyum kemiğin ana yapıtaşlarındandır. Kalsiyum ihtiyacımızı ise süt ve süt ürünlerinden karşılayabiliriz. Endüstriyel topluma doğru gidiş fabrikalaşmaya yöneliş beslenme alışkanlıklarımızı değiştirdi” ifadelerini kullandı. 

KEMİK KALİTESİ İÇİN D VİTAMİNİ VE KALSİYUM 

Op. Dr. Bülent Diri,  “ Hayvansal gıdaların düzenli tüketilmesi, güneşten alınamayan  D vitaminin takviye olarak alınması önemli bir korunma yöntemidir. Kemik kalitesinin genç yaşta korunması oldukça önemli. Kemiğin kullanımı ve kalitesine dikkat etmeli , spor ve egzersizi hayatımızdan  çıkarmamalıyız.  Beslenme, yaşam tarzı ve spor osteoporoz etkileyen önemli etkenlerdir.  Osteoporoz basit tramvayla kırık oluşumuna  sebep vermektedir. Ev içinde düşme olduğunuz yerde basit hareketle kırılmalar oluşabilir. Süngerimsi kemiğin yoğunlukta olduğu bölgelerde kırık daha fazla görürüz. Kalça, el bilek kırıkları ve omur kırıkları oldukça sık rastladıklarımızdır. Kalça kırıkları oldukça önemlidir ve daha çok cerrahiye başvururuz. Hastayı hızlıca ayağa kaldırmak hedefimizdir. “dedi.

Okumaya Devam

Trendler