Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op .Dr. Abdulaziz Akkaya , 1 Aralık tarihinin Dünya AIDS Günü olarak kabul edildiğini belirterek, 1 Aralık gününün HIV’ in yayılması ve AIDS hastalığının artışına karşın bilincin yükseltilmesi amacına adandığını söyledi.
Böyle bir günün varoluşunun diğer bir amacının ise bu hastalıktan yaşamını yitirenleri anmak ve onları onurlandırmak olduğunu ifade eden Op .Dr. Abdulaziz Akkaya,” İngilizce “Acquired Immune Deficiency Syndrome” baş harflerinin kullanımı ile kısaltılan ve dilimize “Kazanılmış (Edinilmiş) Bağışıklık Eksikliği Sendromu (EBES)” olarak çevrilebilen viral (virüs kökenli) kökenli bir hastalık tablosudur.” dedi.
AIDS, (Acquired Immune Deficieny Syndrome) vücudun bağışıklık sistemini çökerten HIV (Human İmmunodeficency Virüs) virüsünün yol açtığı bir hastalık.
Dünyada her gün yaklaşık 16 bin kişinin yakalandığı düşünülen AIDS, bağışıklık sistemini çökertmesi nedeniyle vücudu her türlü mikroba karşı dirençsiz bırakıyor.
HIV virüsü, uzun yıllar sessiz kalsa bile diğer hastalıkların oluşumunu hızlandırıp organizmayı sinsi sinsi yok ediyor. Zararsız hastalıklar bile bağışıklık sistemi hasar görmüş insanlarda ağır ve ölümcül durumlara neden olabiliyor
NASIL BULAŞIR?
AIDS üç yolla bulaşıyor. Cinsel ilişki, kan yoluyla ve anneden bebeğe. Bunların dışında AIDS‘in bulaşması hemen hemen imkansız. AIDS’li kişi ile kucaklaşmak, el sıkışmak, kullandığı tabak, çatal, bardak gibi eşyaları kullanmak veya aynı sosyal ortamlarda bulunmak hatta aynı havuzu kullanmak bile hastalığın bulaşması için risk taşımıyor.
AIDS en çok cinsel ilişki yoluyla bulaşıyor. Cinsel ilişki sırasında cinsel organlarında ve makattaki zedelenmeler mikrobun vücuda girmesine neden oluyor. AIDS’in bulaşması için cinsel organların zedelenmiş olması da şart değil. En fazla risk altında olanlar ise kadınlar. Çünkü meni yüksek yoğunlukta mikrop içeriyor.
Kan ve kan ürünleri, organ ve doku nakli, tıraş bıçağı, diş fırçası ve enjektör paylaşımıyla bulaşıyor. Mikroptan arındırılmamış yani sterilize edilmemiş iğne, enjektör, makas, jilet hatta manikür-pedikür için kullanılan kesici aletler her zaman risk taşıyor. AIDS; kan ve cinsel temas dışında anneden bebeğe de bulaşabiliyor. Hamilelikte, doğum sırasında veya anne sütü ile bebeğe geçebiliyor.
AIDS’İN BELİRTİLERİ
Günler veya aylar süren ateş,
Gece terlemesi,
İştah azalması,
Uzun süreli yorgunluk hissi, % 10 dan fazla kilo kaybı,
Eklem yerlerinde ve kaslarda ağrı, Nedeni belirsiz , uzun süreli boğaz ağrısı,
Nedeni belirsiz lenf bezlerinin şişmesi (lenfadenopati),
Uzun süreli ishal,
Tekrarlayan enfeksiyonlar
KORUNMA YOLLARI:
Her türlü cinsel ilişkide prezervatif kullanın.
Cinsel partnerinizin geçmişinde böyle bir hastalık olmasa da korunun.
Unutmayın partneriniz doğru söylemiyor olabilir.
Ne olursa olsun başka biriyle ortak enjektör kullanmayın.
Kan verirken ya da alırken, dişçi koltuğunda ve kuaförde kullanacağınız aletlerin sterilizasyonundan emin olun.
Hamilelikten korunmak için prezervatiften başka yöntemler kullanıyor olsanız da AIDS’i düşünerek partnerinize prezertvatif kullanması için baskı yapın.
Başkasının özel aletlerini kullanmayın, kendi aletlerinizi kullandırtmayın .Eğer bu aletleri kullanmak veya kullandırmak zorunda kalırsanız bir daha kendiniz kullanmadan önce kolonya veya alkolle dezenfekte edin.
Evlenmeden önce AIDS testi yaptırın. Cinsel geçmişini bildiğiniz bir partnerle ‘tek eşli’ yaşamanız AIDS’ten korunmak için iyi bir yöntemdir, UNUTMAYIN.
AIDS’LE İLGİLİ BAZI SORULAR:
AIDS’i önleyecek bir aşı var mı?
Şu an için yok.
Öpüşmeyle bulaşır mı?
Kandaki ya da tükürükteki virüs başka birine ancak o kişinin ağzında kesik varsa geçebilir.
Sivrisinek sokması, ter, aksırık, gözyaşı, yiyecek, içecek, çatal, kaşık, bardak, yüzme havuzundan bulaşır mı?
Hayır.
AIDS’li kişiye dokunmak, el sıkışmak veya sarılmak tehlikeli mi?
Hayır. HIV, hapşırmak ve öksürmekle bulaşmaz. Köpek, kedi ve diğer hayvanlardan virüsü kapmazsınız.
Oral seksle HIV bulaşır mı?
Eğer enfekte sperm ya da vajinal sıvılar, cinsel ilişkideki diğer kişi tarafindan ağıza alınırsa risk yükselir. Ağızdaki ya da dudaklardaki küçük çatlaklar virüs için bir giriş yolu olabilir.
Daha çok erkekten kadına mı kadından erkeğe mi bulaşıyor?
Erkekten kadına bulaşma oranı, kadından erkeğe bulaşma oranından daha yüksek. Erkek, prezervatifsiz olarak boşaldığı zaman kadın, HIV taşıyabilen daha yüksek hacimdeki sperm sıvısına açık duruma gelir. Bu yüzden korunmasız sekste kadın daha büyük risk altında.
HIV virüsü dış ortamda yaşayabilir mi?
HIV, açık havaya maruz kaldığında uzun süre yaşayamaz. Dış ortamda ısı, kuruma, su, sabun ve deterjanlar nedeniyle tahrip olur. Spermdeki ve vajina salgısındaki HIV, dış ortamda birkaç saatte, kuru ortamda ise yarım saatte ölür. HIV kurumuş kanda da kısa zamanda ölür. Yine de dökülmüş kan, sperm ve diğer beden sıvıları küçük de olsa risk oluşturur. Bu yüzden riskli eşyaların, sulandırılmış çamaşır suyu ile veya bir kaç dakika kaynatılarak temizlenmesi gerekir.
Deri HIV’den nasıl arındırılır?
Su ve sabunla iyice yıkama ile HIV deriden uzaklaştırılabilir. Yıkandıktan sonra derinin alkol ile temizlenmesi gerekiyor. Yaralanma durumunda yara yeri, önce sabun ve su ile iyice yıkanmalı, ardından betadin gibi bir antiseptik ile temizlenmeli.
Kan vermek ya da almak güvenli mi?
Kan almak için steril malzeme kullanılan yerlerde kan verirseniz, HIV ile enfekte olmanız mümkün değil. Eğer kullanılan malzemelerden emin değilseniz kan vermeyin. HIV ile temas ettiğinizi düşünüyorsanız ve bir HIV testinden geçmediyseniz, kan vermeyin.
Diş tedavisinde risk var mı?
Eğer her iki hasta arasında aletler sterilize edilirse riskli değil.
AIDS testinde neye bakılır?
HIV vücuda girdiğinden itibaren, vücutta bununla savaşmak için özel antikorlar oluşur. Eliza diye bilinen testle kanda, hastalığa sebep olan mikroba karşı gelişmiş olan antikor olup olmadığına bakılır. Antikorların Eliza yöntemiyle ölçülebilecek düzeye ulaşması için 3 aylık bir süreye (pencere dönemi) ihtiyaç vardır. Bu nedenle test, bulaşma olduktan 3 ay sonra yapılmalıdır.
Test sonucu HIV(+) (HIV Pozitif) çıkarsa kişi kanında bu antikorları taşıyor demektir. Bu da kişinin AIDS virüsüyle karşılaştığı anlamına gelir. Ancak testin yalancı pozitif çıkma ihtimali de vardır. Kişinin HIV pozitif olduğunun seylenebilmesi için Westernblood testi denen doğrulama testinin de yapılıp sonucunun pozitif olması gerekir.
Eğer test (-) çıkarsa bu, kişinin AIDS virüsü taşımadığı anlamını taşımıyor. Emin olmak için üçüncü ayın sonunda tekrar test yaptırılır. Çünkü kan testi virüs vücuda girdikten 3 ay sonrasına kadar virüsü gösteremeyebilir. Üçüncü ay yapılan test yine (-) çıkarsa rahatlayabilirsiniz.
AIDS, Sağlık Bakanlığı’na bildirilmesi zorunlu bir hastalık. Ama bu bildirim isimle yapılmıyor. İsminizin baş harfleri ve doğum yılınız kullanılarak kodlanıyor. Bunun dışında tedavinizden sorumlu doktor ve ekibi dışında kimseye söylenmemesi gerekiyor.