Sigaranın sağlığa zararları konusunda internette arama yaptığınızda onbinlerce yazı,makale ve bilimsel araştırma sonuçları bulursunuz.Bu yazımızda,artık sağır sultanın bile duyduğu,okuma-yazması olmayanın bile ayrıntılı bildiği zararlarından söz etmeyeceğiz,ancak; akupunktur ile sigara (ya da daha geniş anlamıyla tütün) bağımlılığı nasıl tedavi edilebilmektedir bundan söz edeceğiz.
Bir adet sigarada 4500 zehir çeşidinin bulunduğu artık kesin olarak tespit edilmiştir.Bu zehirler içinde üç tanesini özellikle yazmakta yarar görüyorum:
-Katran (Yol yapımında yola dökülen sıcak asfalttan çıkan dumanda bulunur)
-Arsenik (Fare zehiri)
-Karbonmonoksit (Doğal gazın bileşiminde bulunur)
Binlerce zehir barındıran sigarada sadece bu üç zehirin bulunmasının bile ne kadar feci olduğunu siz de farketmişsinizdir.Çevrenizde sigara içenlere sadece bu üç zehirden sözedin ve başka da hiçbirşey söylemeyin,inanın bu bile sigaraya olan bakışlarını değiştirecektir.Yola yeni dökülmüş sıcak asfaltı solumak, fare zehirinin tadına bakmak ve doğal gazı ciğerlere çekmek nasıl keyif verici olur? Sigara bağımlısı olan dostlarınıza,eşlerinize ve sevdiklerinize sigarayı bırakmaları konusunda emredici,tehdit edici,koz kullanıcı yada hastalıkları ve ölümü hatırlatıcı tavırlardan lütfen uzak durun.Çünkü böyle davranarak asla sigaradan vazgeçirtemezsiniz,tam tersine karşıt tepkilere neden olarak daha da içmelerine zemin hazırlamış olursunuz.Bu arada sakın ola ki ikinci yada üçüncü sınıf insan muamelesi de yapmayın.Herkes;ne bağımlısı olursa olsun,her şeyden önce en değerli varlık olması sebebiyle,birinci sınıf insandır ve değerlidir.Bağımlı olmak,sadece tedaviyi gerektirir; asla hakaret etmeyi ya da dışlamayı gerektirmez.
Sigara tedavisinde,hali hazırda akupunkturun dışında,birçok tıbbi yöntem ve uygulama bulunmaktadır.Bunlar; cilde uygulanan nikotin bantları,ilaç,nikotin sakızı,hipnoz v.b gibi uygulamalardır.Hangi yöntemle sigarayı bırakacağını kişinin kendisinin karar vermesi gerekir.Bu,hem hasta hakları hem de insan hakları yönünden önemlidir.Sözünü ettiğimiz her yöntem ve uygulamanın kendine özgü etkileri bulunur.Hepsi de geçerli yöntemlerdir.
Akupunktur tedavisini tercih edenlerin durumlarını klinik olarak değerlendirecek olursak:
Sigarayı bırakmak için başvuran vakaların yaklaşık %50’ini elemekteyiz ve tedaviye almamaktayız.Çünkü bu kişiler eşinin,dostunun ve sosyal çevresinin psikolojik yada sosyal baskısı nedeniyle başvurmuş oluyorlar.Burada en önemli olan husus; kişinin kendi hür iradesiyle,kimsenin baskısı altında kalmadan sigarayı bırakmaya karar vermiş olmasıdır.Bu özgür istek ve karar yoksa hiçbir yöntemin uygulanmaması gerekir.
Tedavisine karar verdiğimiz geri kalan %50’ye akupunktur uygulamaktayız.
İlk birinci seans uygulandıktan sonraki dört gün içinde kişi zorlanıyorsa ikinci seans yapılır.Akupunktur tedavisine sigara bırakmak için gelecek olan kişinin, en az 12 saat öncesi sigara içmeden gelmesi gerekir. Akupunktur; dopamin,serotonin,benzodiazepin adı verilen beyindeki maddelerin (nörokimyasalların) düzeyini ve işlevlerini arttırarak “UNUTTURUCU”; omurilik segmentlerini etkileyerek de TİKSİNDİRİCİ etkilerde bulunur.
Kişi sigarayı hangi yöntemlerle bırakırsa bıraksın,beyinde oluşan “sigara içme yazılımı” asla silinmez ve o yazılım ömürboyu beyinde saklı kalır.Tedaviyle sigarayı bıraktırdığımız kişi,herhangi bir zaman diliminde yanan sigaradan bir nefeslik duman bile çekse,o yazılım tekrar etkinleşir ve hiç sigara bırakılmamış gibi,eskisinden daha beter sigara tiryakiliği tekrar başlamış olur.Akupunktur tedavisiyle unutturucu ve tiksindirici etkiler oluşturarak mevcut yazılımı (sigara içme yazılımını) devre dışı bırakmış oluruz ancak;kişi yıllar sonra bile bir nefeslik duman solursa,her şey heba olur.Bunu da özellikle belirtmek istedim.Emekler boşa gitmesin,tabi en önemlisi sağlığımız tehlikeye düşmesin.
Sigarasız hayatın hepimizin hayatı olması dileğiyle…